Tifo
Diğer adı enterik ateş olan tifo; kirli içme-kullanma suları ve temiz olmayan yiyeceklerle bulaşan, genellikle yaz ve sonbahar aylarında salgın şeklinde de görülebilen, ilerleyen durumlarda kalp, beyin, böbrek, akciğer, karaciğer, göz ve kulak sinirlerini etkileyebilen bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalık etkeni Salmonella enterica serovar Typhi bakterisidir. Bu bakterinin yaşayabildiği tek canlı insandır. Bakteri vücuda girdikten 1-2 hafta sonra hastalık ortaya çıkar. Bakteri, tifolu hastaların dışkılarında veya idrarlarında, kanlarında, tükürüklerinde veya vücutlarında görülen deri döküntülerinde bulunur.
Nasıl Bulaşır?
Sularla;
- Kaynağı bilinmeyen,kontamine (bakteri bulaşmış olan) suların içilmesi ve kullanılması,
- İnsan ve hayvan atıklarının uygun şekilde bertaraf edilmemesi ve bunların kaynak sularına karışması,
- İçme ve kullanma sularının yeterince klorlanmaması nedeni ile bulaşabilir.
Gıdalarla;
- Salmonella taşıyan ve iyi pişirilmemiş et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi gıdalar,
- Pastörize edilmemiş süt veya meyve suyu, peynir,
- Kontamine(kirli) çiğ sebze ve meyve, baharat ve çerezler yoluyla da bulaşma olabilir.
Hayvanlardan İnsanlara
- Hasta kümes hayvanları ile temastan sonra,
- Özellikle yılan, kaplumbağa, kertenkele gibi sürüngenler, kurbağalar, kuşlar ve civciv gibi evcil hayvanlar ile temastan
sonra hijyen kurallarına uyulmaması halinde bulaşma olabilir.
İnsandan insana;
- Bakteri hasta insanlardan diğer insanlara da bulaşabilir.
Belirtileri Nelerdir?
Hastalık ortalama 4 hafta sürer. İlk günlerde yorgunluk ve baş ağrısı olup, birkaç gün sonra ateş yavaş yavaş yükselir. Halsizlik, iştahsızlık, yüksek ateş, baş ağrısı, kabızlık, üşüme, kas ağrıları, öksürük ve boğaz ağrısı gibi tipik olmayan belirtiler ile kendini gösterir. Hastanın vücudu kurudur ve terlemez. Bazı hastalarda burun kanaması da olabilir. Bulantı genellikle şiddetli değildir. İshal yaygın değildir (%33-50), hatta erişkinlerde karakteristik olarak ishale neden olmaz. Küçük çocuklarda hastalık sadece ateş ile ortaya çıkabilir ve daha hafif seyirlidir. Bu haftadan sonra hastalık en şiddetli halini alır. Ateş çok fazla yükselmiştir ve 40°C’yi bulabilir. Tansiyon düşüp, nabız yavaşlar. Belirtiler süreklidir ve kişi çok yorgundur. Karın ve sırt bölgesinde görülen kırmızı lekeler(rose lekeleri), bu dönemde ortaya çıkar. Hastanın dışkısında kan görülebilir. Ağır seyreden vakalarda konfüzyon, deliryum, bağırsak perforasyonu (delinmesi), mide kanaması, damar iltihabı, dolaşım yetmezliği ve ölüme yol açabilir. Son hafta hastalığın belirtileri kaybolmaya başlar ve hastanın ateşi normale döner.
Tanısı Nasıl Konur?
Klinik bulguların yanı sıra hastadan alınan kan, idrar, dışkı numunelerinden yapılan kültürde etken üretilmesi ile tanı konur.
TedavisiNasıldır?
Tifo tedavisi mutlaka hekim kontrolünde yapılmalıdır.
Uygun antibiyotik ve sıvı-elektrolit desteği yanında protein ve karbonhidrattan zengin sindirimi kolay besinler ve bol su verilmelidir. Hastalık belirtisi gösteren kişiler derhal hekime başvurmaları gerekmektedir.
Korunma Yolları Nelerdir?
Kesin koruyucu olmamakla birlikte tifo aşısı %51-67 oranında koruyuculuk sağlamaktadır.
İçme ve kullanma sularının kontrolü, yaşam koşullarının hijyen şartlarına uygun hale getirilmesi ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi temel korunma önlemleridir.
Gelişmiş bir kanalizasyon sisteminin bulunmadığı ve güvenli içme suyunun sağlanamadığı koşullarda, hastalığın toplumda yayılımının önlenmesi pratik olarak mümkün değildir. Bu nedenle ulusal halk sağlığı stratejileri arasında kanalizasyon sistemlerinin iyileştirilmesi, su ve gıda hijyeni nin sağlanması, halkın eğitimi ve antibiyotik kullanımı konularının işlenmesi yer almalıdır.
Kimler Risk Altındadır?
Tifo, özellikle yaz aylarında görülür, salgınlara neden olabilir. Tifo tedavi edilmediği takdirde ölümcül olabilir. Hastalığın sık görüldüğü bölgelere gidecek tüm kişiler potansiyel tifo riski altındadırlar. Aşı tipine göre değişmekle birlikte seyahatten 1-2 hafta önce aşıların tamamlanmış olması gerekmektedir.
Su ve besin hijyeni, kişisel ve çevresel hijyenin yetersiz olduğu bölgelerdeki insanlar risk altındadır. Özellikle kanalizasyon alt yapısı yetersiz olan bölgelerde risk yüksektir.
Hamile ve emziren kişilerin hasta olması durumunda derhal hekime başvurmaları, hekim onayı olmadıkça ilaç almamaları gerekmektedir.