İki Uçlu Duygudurum Bozukluğu (Bipolar Affektif Bozukluk)
Dünyada her 50 kişiden birini etkileyen bu bozukluk, sıklıkla duygudurumunda aşırı yükselmelerden çöküşlere ve yine yükselmelere dönüşen ve çoğu zaman aralarda normal duygudurum dönemleri bulunan dalgalanmalarla kendini gösterir.
Tablo kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterebilir. Hayat boyunca en az 1 kere manik atak geçirmek şartıyla değişik sayılarda ve değişik tiplerde duygudurum ataklarıyla (depresif, manik veya karma ataklar ) seyreden bir bozukluktur. Ataklar arasında hastada genellikle tam bir iyilik hali vardır. Atakların ne zaman ve ne şekilde geleceğini önceden kestirmek mümkün değildir. Bazen yıllar sonra ikinci bir atak görülebileceği gibi bazen de aynı yıl içinde birkaç atak ortaya çıkabilir. Bazı hastalar hayat boyu sadece manik ataklar geçirirken, başka bazı hastalar birkaç manik atakla beraber daha fazla sayıda depresif ataklar veya tüm atak tiplerinden geçirebilirler.
Bipolar Bozukluğa Ne Sebep Olur?
Şeker veya kalp hastalığı gibi tıbbi bir hastalık olan ve kişinin beynini, dolayısıyla da duygudurumunu etkileyen bipolar bozukluğun sebebi kesin olarak bilinmemektedir.
Ancak araştırmalar, beyinde duygudurumun normal düzeyde kalmasını etkileyen bazı anormallikler olduğunu göstermiştir.
Bipolar bozukluk ailesel geçiş eğilimi göstermektedir ve bipolar bozukluğun birçok vak’ada kalıtım yoluyla geçtiği düşünülmektedir. Fakat yine de, bu hastalığa sahip bireylerin çocuklarında hangi oranda görüleceği bilinmemektedir.
Manik ataklar
Manik ataklar; kişinin içinde bulunduğu duruma bağlı olmayan aşırı neşeli, taşkın, yükselmiş bir duygudurumun kliniğe hakim olduğu sendromlardır. İki uçlu duygudurum bozukluğunda (Bipolar affektif bozukluk) tekrarlayan ataklar halinde ortaya çıkarlar.
Temel belirti; olağandışı ve aşırı neşe, coşku, çabuk tepki verme, dışa vuran duygularda abartılı artışın varlığıdır. En az bir hafta süre ile devam ader ve kişinin günlük yaşamını aksatacak düzeydedir.
Diğer belirtiler
- Büyüklük düşünceleri/ benlik saygısında abartılı artış
- Aşırı ve çok konuşkan olma
- Fikir uçuşmaları, düşüncelerin yarışması
- Uyku ihtiyacında azalma
- Dikkatin çelinebilirliği
- Amaca yönelik etkinlikte artış ya da aşırı aktivite ve ajitasyon
- Kötü sonuçlar doğurma ihtimali yüksek etkinliklere katılma
Depresyon atakları
Yaşanan olaylarla orantılı olmayan ve süreklilik gösteren, günden güne değişmeyen, sürekli çökkün ya da üzgün hissetme ve normalde keyif alınan etkinliklere karşı ilgi ve istek azalması, zevk alamamadır.
Başka psikiyatrik bozuklukların ve bir çok tıbbi hastalığın seyri sırasında ve bir çok ilaç-madde kullanımına bağlı olarak da gelişebilir.
Depresyon, her yaş ve sosyoekonomik düzeyden insanda görülebilir. Herhangi bir altı aylık zaman diliminde yaygınlığı %4 dolayındadır. Yaşam boyu yaygınlık oranı %15-25 oranındadır. Kadınlarda iki kat daha sık görülür. Yaşam kalitesini düşürür; hastanın ailesi ve çevresi ile olan ilişkileri bozulur; iş veriminde azalma, iş günü kaybı olur; tıbbi masraflar artar; aile ve toplumun maddi yükünü arttırır ve bakmak zorunda olanlara maddi/manevi yük getirir. En önemli ve endişe verici sonucu ise intihar girişimleridir. Özellikle ağır depresyonlar, intiharların en yaygın nedenidir.
Diğer belirtiler
- Yorgunluk, bitkinlik, enerji azalması
- Baş ve beden ağrıları
- Uyku bozukluğu
- İştah ve kilo değişiklikleri
- Cinsel istek ve işlev bozuklukları
- Dikkat ve bellek sorunları
- Hareket ve konuşmada yavaşlama veya ajitasyon
- Kendine güven azalması, suçluluk ve değersizlik düşünceleri, karamsarlık, ümitsizlik
- Anksiyete
- Ölüm düşünceleri, intihar girişimleri
Belirtiler en az 2 hafta süreyle devam etmesi ve işlevselliği bozacak derecede ağır olması durumunda Major Depresif Atak tanısı konmaktadır. Bu ataklar hayat boyu 1 defa görülebileceği gibi tekrarlayan ataklar şeklinde de görülebilir. Tekrarlayıcı Depresif Bozukluk denen bu durumda; ataklar arasında hastada genellikle tam bir iyilik hali vardır ve atakların ne zaman geleceğini önceden kestirmek mümkün değildir. Bazen yıllar sonra ikinci bir atak görülebileceği gibi bazen de aynı yıl içinde birkaç atak ortaya çıkabilir.
Bipolar Bozukluk Tedavisi
Bipolar bozukluk tedavi edilebilen bir hastalıktır ve düzenli doktor kontrolü ve takiplerle yaşam akışını etkilemeden hastalıkla başa çıkılabilmektedir.
Bipolar bozukluğun mani ve depresyon belirtilerini kontrol altına alabilen veya önleyebilen etkili tedaviler bulunmaktadır. Bipolar bozukluğun temel tedavisi ilaçlarla yapılır. Bu hastalığın niteliğinden dolayı, çoğu zaman hem manik hem depresif belirtileri kontrol altına almak için tek ilaç yeterli olmayabilir; bu sebeple hastalık dönemine belirtilerin şiddetine bağlı olarak birden fazla ilaç kullanılması gerekebilmektedir.
Bipolar bozukluğun tedavisinde iki önemli evrenin olduğu kabul edilmektedir:
- Akut veya kısa süreli tedavi ve
- İdame tedavisi veya koruyucu tedavi
Tedavinin akut evresinde amaç, manik, depresif veya karma dönem belirtilerinin tedavi edilmesidir. İdame tedavisi, sonraki dönem veya nüksleri önlemek amacıyla tedavinin daha uzun süre devam ettirilmesi demektir.
Bipolar bozukluğu tedavi etmek için başlıca üç tip ilaç kullanılmaktadır: Duygudurum dengeleyicileri, antidepresanlar ve antipsikotikler. Uyku sorunlarında yardımcı olmak veya anksiyete ve panik nöbetleri gibi diğer sık karşılaşılan sorunları tedavi etmek amacıyla ek ilaçlar da yazılabilmektedir.
Bipolar bozukluğun tedavisinde kullanılan bazı ilaçların kan düzeylerinin takibi gerekmektedir. Koruyucu düzeyde ilaç kullanırken ilacın zararlı etkilerinden korunmak için bu tetkiklerin büyük önemi vardır ve hekimin önerdiği zamanlarda mutlaka yaptırılmalıdır.
İki uçlu duygu durum bozukluğu tanılı hastalar Toplum Ruh Sağlığı Merkezlerinde (TRSM) tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanabilir.