hsgm beslenmedostuOkulda Sağlığı Ne Demektir?

Öğrencilerin ve okul çalışanlarının sağlığının değerlendirilmesi, geliştirilmesi, sağlıklı okul yaşamının sağlanması ve sürdürülmesi, öğrenciye ve dolayısıyla topluma sağlık eğitiminin verilmesi için yapılan çalışmaların tümü olarak tanımlanmaktadır. 

Okulda Sağlığın Korunması ve Geliştirilmesi Programı Nedir?

Okul çağındaki bütün çocukların olabilecek en iyi bedensel, ruhsal sağlığa kavuşmalarının sağlanması ve sürdürülmesi, okul çocuklarının sağlıklı bir çevrede gelişiminin sağlanması, çocukların, okul çalışanlarının, ailelerinin ve toplumun sağlık düzeyinin yükseltilmesi hedefleyen ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğinde yürütülen programdır. 

Okulda Sağlığın Korunması ve Geliştirilmesi Programı Kimleri Kapsamaktadır?

Program Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi ve özel; okulöncesi (anaokulu), ilkokul, ortaokul ve liseler, pansiyonlu okullar ile mesleki eğitim merkezleri, özel eğitim iş uygulama merkezleri ve özel eğitim mesleki eğitim merkezlerinde öğrenim görmekte olan tüm öğrencileri, okul çalışanlarını ve velileri kapsamaktadır.

Program Kapsamında Neler Yapıyoruz?hsgm okulsagligi4

Program; sağlık hizmetleri, sağlıklı ve güvenli okul çevresi, sağlıklı beslenme, fiziksel aktivite, sağlık eğitimi ve aile/ toplum katılımı bileşenlerinden oluşmaktadır. Bu çerçevede Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte;

  • Okullarımızın sağlıklı ve güvenli okul çevresine sahip olması için çalışmalar, 
  • Okullarda doğru ve sağlıklı besinlere ulaşabilmek için gereken iyileştirmeler, 
  • Öğrenciler, aileler ve okul çalışanları için güncel ve doğru sağlık bilgisine erişim,
  • Öğrencilerin yıllık sağlık kontrollerinin sağlanması, 
  • Fiziksel aktivite imkânlarının arttırılması, 
  • Tüm bu çalışmalara ailelerin katılımının sağlanmasına ilişkin faaliyetler yürütülmektedir.

hsgm okulsagligiOkul Çağındaki Çocuğumu Aile Hekimine Götürmeli Miyim?

Okul çağı çocuklarının gelişimlerinin izlenebilmesi ve sağlıklarının korunması, varsa sağlık sorunlarının erken saptanarak çözümlenmesi için Aile Hekimlerince her yıl en az bir kez sağlık kontrollerinin yapılması gereklidir. Yıllık sağlık kontrolleri, yıl boyunca (yaz tatili de dâhil) sizin ve çocuğunuzun uygun olduğu herhangi bir zamanda yapılabilir.

Yıllık Sağlık Kontrolünde Neler Yapılır?

Çocuğunuzun fiziksel, sosyal ve ruhsal gelişimi değerlendirilir, yaşına uygun taramalar yapılır, aşıları kontrol edilerek tamamlanır, gereken konularda danışmanlık verilir. Yıllık sağlık kontrolünde yapılacak işlemler için pdftıklayınız.

hsgm ergene karsi tutum

  • Öfke, kızgınlık, sevinç gibi olumlu olumsuz tüm duyguların paylaşılması gerekir. Bu dönemdeki çocuklarınızla duygularınızı paylaşın.
  • Ergenleri dinleyin ve anlamaya çalışın.
  • Yeteneklerini ortaya çıkarmaları ve geliştirmeleri konusunda destek olun.
  • Asla başkalarının önünde eleştirmeyin.
  • Başkalarıyla kıyaslamayın.
  • Ergenin duygusal değişikliklerinden kaynaklanan tepkileri karşısında serinkanlı olun. Kırıcı, sert ve yıkıcı davranışlarda bulunmayın.
  • Ergene karşı tutarlı davranın. Kimi kez ödüllendirdiğiniz bir davranışı başka bir zaman kötülemekten kaçının.
  • Yaşamı ve giyimi ile ilgili kararlar alırken eleştirmek yerine düşünce ve önerilerini anlayışla karşılayın.
  • Konuşma ve tartışmalar sırasında doğru düşündüğü, gerçeği söylediği durumlarda ona hak verin.
  • Yapılan konuşma ve tartışmaları onları korkutarak, yıldırarak kesmeyin.
  • “Benim gençliğimde” diye başlayan konuşma ve öğütlerden kaçının.
  • Ona GÜVEN duyduğunuzu hissettirin.

 

Unutmayın!

Ergenlik dönemi; gencin aile ve çevre desteğini hissetmeye en fazla ihtiyacı olduğu yaşam dönemidir. Ona bu desteği verin.

hsgm resim 7Ergenlik ve gençlik dönemi; fiziksel, ruhsal, biyokimyasal ve sosyal yönden hızlı büyüme, gelişme ve olgunlaşma süreçleriyle, çocukluktan yetişkinliğe geçiş dönemidir. 10-19 yaş ergenlik dönemi olarak adlandırılırken, gençlik olarak nitelenen yaş grubu 10-24 olarak kabul edilmektedir. Ergenlik dönemi genellikle kızlarda 10-12, erkeklerde ise 11-14 yaşlar arasında başlamaktadır.

Ergenler; yaklaşık dünya nüfusunun %20’sini, Türkiye nüfusunun %16’sını oluşturmaktadır. Tüm dünyada 2025 yılında 1.13 milyar ergen olması beklenmektedir.

  • hsgm resim 4Gençler için:

    • Öğrenme gücünü harekete geçiren kaygılar faydalıdır. Sizi güdüler, motivasyonunuzu arttırır. Zamanı iyi kullanma becerilerinizin gelişmesine yardımcı olur.
    • Bizleri etkileyen aslında olaylar değil, olaylara karşı bakış açımız, inançlarımız, yorumlarımız ve kalıp düşüncelerimizdir. Bu nedenle sınav için olumlu düşünün. “Yapamayacağım, başaramayacağım” şeklindeki düşüncelerden kurtulun. Kendinize güvenin.
    • Sınav kişiliğinizin değil, bilgilerinizin ölçülmesidir. Başarılı olunca çok değerli, başarısız olunca az değerli olmayacaksınız.
    • Aynı sebeplerin yeni bir başarısızlığa yol açmasına izin vermeyin. Yanlış yaptığınızda bunu kabul edin, bunun için pişmanlık duymak yerine, bir sonraki sefer için tecrübe olarak kullanın.
    • Sınavlar sadece birer fırsattır. Bu fırsatların bir şekilde telafisi vardır. Yapmanız gereken; size sağlanan imkânları, iyi niyetle ve elinizden geldiğince, sınavlara hazırlık için değerlendirmenizdir.

    hsgm resim 5Veliler için:

    • Kaygı bulaşıcı bir duygudur. Bu nedenle öncelikle siz kaygılarınızı azaltmaya çalışın.
    • Beden dili ve ses tonu ile verdiğiniz mesajlara dikkat edin.
    • Zorunluluk ifade eden sözleri mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın. Bu tür ifadeler kaygıyı arttıracaktır.
    • Çocuklarınıza tekrar tekrar ders çalış demeyin. Sorumluluğunu bilen ve sınavlara hazırlanan öğrenciler için ailelerin uyarılarına ihtiyaç yoktur.
    • Negatif motivasyondan uzak durun.
    • Gereğinden fazla fedakarlıktan kaçının ve bunları hatırlatmayın.
    • Çocuğunuzdan beklentilerinizde gerçekçi olmaya çalışın.
    • Bu zor dönemde çocuklarınıza anlayışlı ve destekleyici davranın.
    • Çocuğunuzu hiçbir zaman başka çocuklarla kıyaslamayın.
    • Çocuğunuza, kazanmak kadar kaybetmenin de hayatın bir parçası olduğu, hayatın sonu olmadığı anlatın.
    • Öğrenci sınavda başarılı olamazsa yaşayacağı durumu bir ceza gibi göstermeyin.

hsgm ergenlikErgenlik dönemi nedir?

Ergenlik dönemi, fiziksel ve duygusal süreçlerin yol açtığı, cinsel ve psikososyal olgunlaşma ile başlayan, bireyin bağımsızlığını ve sosyal üretkenliğini kazandığı, ayrıca duygusal dalgalanmaların yaşandığı bir dönemdir.

Ergenlik dönemi, genç insanların yeni yetenekler edindiği ve birçok yeni durumla karşı karşıya kaldığı hızlı bir gelişme dönemidir. Bu dönem sadece ilerleme için fırsatlar sunmakla kalmaz, aynı zamanda sağlık ve iyilik konusundaki riskleri de beraberinde getirir. Ergenler hayatlarının ikinci on yılının zorluklarıyla karşı karşıya geldiklerinde çok az bir yardımla enerjilerini olumlu ve üretken alanlara yönlendirebilirler. Ergenlerin ihmal edilmesi, hem o sırada, hem de gelecek yıllarda sorunlara yol açabilir. Ancak aynı zamanda bu dönem bir fırsat dönemidir. Yeniliğe, değişime, gelişmeye en açık olan bu yaş grubuna, doğru yöntemlerle, doğru yerde, doğru kişilerle ulaşıldığında, ülkemizin gelişmesine büyük katkı sağlanacaktır. 

Artık çocuk olunmayan ama henüz yetişkin de olunmayan bu yaş döneminde ergen ve gençler riskli davranışlarda bulunabilirler. Ergenlerin, pek çok konuda ilk deneyimlerini en sağlıklı biçimde edinmek, sağlığa zararlı davranışlar geliştirmemek, olumlu sosyal ilişkiler kurarak psikososyal gelişimlerini sürdürebilmek için yardıma gereksinimleri vardır.

Ergenliğin Başından Sonuna Büyüme –Gelişme Aynı Biçimde Midir?

Ergenlik genel olarak üç evrede incelenir;

  • Erken Ergenlik: Erken ergenlik, 12-14 yaş arasını kapsar. Bu dönemin en önemli özelliği, bedensel değişimlere uyum sağlamaya çalışan gençlerin gösterdiği büyük çabadır. Bedensel değişimler bazen o kadar hızlı olur ki, gençler bedenlerinin içinde kendilerini yabancı gibi hissederler. Birden uzayan kollar ve bacaklar sakarlıklara yol açar. Önce eller ve ayaklarda büyüme başlar ve bu büyüme kollar bacaklar ve gövde olarak devam eder. Bu durum, vücudun orantısız görünmesine yol açar. Yaşanan bedensel değişimler çocukluktan farklı bir erkek ya da kız kimliğinin algılanmasına ve cinsel kimliğin ön plana çıkmasına yol açar. Zihinsel gelişimin son basamağı olan soyut kavramları düşünebilme yetisinin kazanıldığı dönemin başlangıcıdır. Duygusal dalgalanmalar vardır.
  • Orta Ergenlik: Büyümenin çok hızlandığı, ergenlik dönemine ilişkin enerji ve besin ihtiyacının en üst düzeye ulaştığı yaşlardır ve 15 – 18 yaş arasındaki dönemi kapsar. Soyut kavramları algılama, yeteneklerinin arttığı, ancak dürtülerindeki yoğunlaşma sonucu çeşitli sorunlarla baş etmek zorunda kaldıkları dönemdir. Herkes bu dönemde farklı sorunlar yaşar.
  • Geç Ergenlik: Geç ergenlik dönemi ergenliğin son dönemidir. 18 yaş üzeri ve 20’li yaşları kapsar. Bireyin psikolojik olgunluğu kazanıp, toplum içinde erişkin rollerini almaya hazır hale gelmesi ile sonlanır. Ergenliğin başından beri yaşanan duyguların, geliştirilen becerilerin, kurulan sosyal ilişkilerin harmanlanarak birleştirildiği ve sonucunda kimlik duygusunun geliştirildiği dönemdir.

Ergenlik Döneminde Herhangi Bir Sağlık Sorunu Olmasa da Doktora Başvurulmalı Mıdır?

Her ergen, bu dönem boyunca hiçbir sağlık sorunu olmasa da, en az yılda bir kez aile hekimi tarafından genel muayeneden geçirilmelidir. Sağlık kontrollerinin düzenli yapılması, bir problem saptanması durumunda ise bu konuda uzman bir hekime yönlendirilmesi sağlıklı yetişkinliğe giden yolda en önemli adımlardan biridir.

İnsan yaşamında ikinci büyüme ve gelişme dönemi olan ergenlik dönemi sorunlu bir dönem olup, ergen, zaman zaman bu kadar değişikliğe uyum sağlayamamaktadır. Bu dönemde ergen; fiziksel büyüme, cinsel gelişim ve psikososyal gelişim ile ilgili sorunlarla karşılaşmaktadır. Dönemin özelliğinden dolayı da zaman zaman bu sorunları çözememektedir. Bu nedenle ergenlerin karşılaştıkları sorunların ve gereksinimlerinin belirlenmesi gerekmektedir. İşte sağlıklı ergenin yıllık kontrolleri bu noktada da önem kazanmaktadır.

hsgm ergenlikte beslenmeErgenlik Döneminde Nasıl Beslenilmelidir?

Sağlıklı beslenme için aşağıda belirtilen temel besin gruplarında bulunan besinlerden öğünlerinizde yeterli miktarda ve dengeli bir şekilde tüketilmesi gereklidir. 

Beş besin grubu ve içerdikleri besinler aşağıdaki gibidir:

- Süt ve ürünleri: Süt, yoğurt, peynir, kefir, dondurma vb. içerir.

- Et ve ürünleri, yumurta ve kuru baklagiller ile sert kabuklu yemişler/ yağlı tohumlar: Et, tavuk, balık, yumurta, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi yiyeceklerin yanı sıra ceviz, fındık, fıstık gibi sert kabuklu yemişler/yağlı tohumlar yer alır.

- Sebzeler: Taze ve kuru sebze

- Meyveler: Taze ve kuru meyveleri içerir.

- Ekmek ve tahıllar: Ekmek, makarna, erişte, kuskus, bulgur, yulaf, arpa, pirinç ve kahvaltılık gevrekleri içerir.

Ergenlikte Olası Beslenme Sorunları Nelerdir?

Ergenlik dönemi birçok fiziksel değişimin yaşandığı, bu nedenle de beslenmenin en önemli olduğu dönemlerden biridir. Buna karşın, aynı zamanda en çok beslenme sorunu yaşanan dönemlerden biridir.

Birçok araştırma, ergenlik dönemine özgü sağlıksız beslenme alışkanlıklarına vurgu yapmaktadır. Yanlış alışkanlıklar içinde; öğün atlamak, yemek saatlerinin değişken olması, ayaküstü sağlıksız ürünler tüketmek, şişmanlık korkusu nedeniyle büyüme ve gelişme için gerekli besin öğelerinin alınmaması sayılabilir. Ergenler genellikle yeterli sebze ve meyve tüketmemektedirler. Bu yaş grubunda işlenmemiş tahıl ürünlerinin alımı sınırlı bulunmaktadır. Ergenler sütten çok meşrubat tüketmektedirler. Beslenme saatlerinin düzensizliği ve öğün atlama sık görülen bir sorundur.

Bir farklı sorun alanı ise, ergenlerin kalsiyum alımlarının düşük olmasıdır. Kalsiyum alımı, erişkin kemik sağlığı ve kemik erimesinin önlenmesi için çok önemlidir. Son zamanlarda, ergenlerin daha az süt içmeleri ve bunun yerine daha fazla gazlı içecek tüketmeleri, kalsiyum alımının azalmasıyla birlikte, fosfor/kalsiyum oranını artırarak kalsiyum emiliminin de bozulmasına neden olmaktadır.

Ergenlerin besin seçimini en çok etkileyen faktörler arasında; yemeğin bir sosyalleşme aracı olduğu, arkadaşları ile dışarıda zaman geçiren ergenlerin ‘fast food’ tercihi, ayrıca besin endüstrisinin gelişimi ile hazır besinlerin, bisküvi, çikolata, cips ve kraker gibi atıştırmalıkların çeşitliliği ve tüketiminin artması sayılabilir.

Ergenlikte Sağlıklı Beslenme Olmazsa Nasıl Sorunlarla Karşılaşılır?hsgm ergenlikte beslenme1

  • Büyüme ve gelişmeleri olumsuz etkilenir 
  • Sağlıksız beslenme fazla kiloluluk ya da zayıflığa yol açabilir ve pek çok kronik hastalık için zemin oluşturur, 
  • Dikkat sürelerini kısaltır, öğrenmede güçlük ve davranış bozukluklarına neden olabilir, okul başarısını düşürür.

Ergenlik Çağındaki Gençlerimizin Sağlıklı Beslenmeleri İçin Ne Önerilir?

Ergenlik çağı gençlerinin sağlıklı beslenmeleri büyüme ve gelişmelerini hızlandırdığı için önemlidir. Bu nedenle; ergenlik çağındaki gençlerimize, beslenmeleri ile ilgili tavsiyelerimiz şunlardır: 

  • Kahvaltı etme alışkanlığını mutlaka kazanmalısınız
  • Asitli içecekler, meşrubat, hazır meyve sularından uzak durmalısınız.
  • Su içme alışkanlığını kazanmalısınız.
  • Yediklerinizi çok iyi çiğnemelisiniz.
  • Televizyon ya da bilgisayar karşısında yemek yememelisiniz
  • Aralarda meyve tüketmelisiniz. Sağlıklı besinler tercih edilmelidir. Şeker ve şekerli yiyecek ve içecekler, cips, kızartma gibi yiyecekler, gazlı içecekler yerine süt, yoğurt, ayran, sütlü tatlılar, tam tahıllı ekmekle yapılan sandviç, meyve, taze sıkılmış meyve suyu, kuru meyve veya ceviz, fındık, badem gibi yağlı tohumların (kavrulmamış yağlı tohumlar, çiğ)  tüketiminin tercih edilmesi yararlı olacaktır.
  • Süt ve süt ürünlerini bolca tüketmelisiniz.
  • Günde en az bir bardak süt içmeniz gerekir. Süt içemeyenler kalsiyumu peynir, yoğurt ya da diğer süt ürünlerinden almalıdır.
  • Öğün atlamadan her gün aynı saatlerde yemek yemelisiniz. Günlük tüketeceğiniz besinlerin 3 ana, 2 ara öğünde alınması en uygun olanıdır.
  • Açıkta satılan besinler yeterince güvenilir ve temiz değildir. Ayrıca, uygun koşullarda muhafaza edilmedikleri için çabuk bozulma riski taşırlar. Bu nedenle açıkta satılan besinler satın alınmamalıdır.
  • Vücudunuzun düzenli çalışması, tükettiğiniz besinlerin vücuda yararlılığının artırılması, fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişiminize katkı sağlaması açısından günde 60 dakika fiziksel aktivite yapılmalıdır.