Yeterli ve Dengeli Beslenme Nedir?
Yeterli ve Dengeli Beslenme Nedir?

Yeterli ve Dengeli Beslenme Sağlığın Temelidir. Beslenme açlık duygusunu bastırmak,...

Yeterli ve Dengeli Beslenme
Yeterli ve Dengeli Beslenme

Sağlık, insan yaşamının sürdürülmesinde, yaşam kalitesinin yükseltilmesinde ve korunmasında özel...

Temel Besin Grupları
Temel Besin Grupları

Yeterli ve dengeli beslenme için aşağıdaki 5 temel besin grubunda...

Yaşlılıkta Beslenme
Yaşlılıkta Beslenme

Türkiye'de 65 yaş ve üzerinde yaklaşık 4 milyon kişi yaşamaktadır....

Yaş Dönemlerinde Beslenme
Yaş Dönemlerinde Beslenme

Yaşam döngüsünün herhangi bir döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme nedeni...

Adölesan (Ergenlik) Çağı Çocuklarında Beslenme
Adölesan (Ergenlik) Çağı Çocuklarında Beslenme

Ergenlik; fiziksel, biyokimyasal, ruhsal ve sosyal yönden hızlı büyüme, gelişme...

Menapoz Döneminde Beslenme
Menapoz Döneminde Beslenme

Menopoz, doğurganlık yeteneğinin kaybolduğu 48-55 yaş arası dönemdir.Beslenme durumu, sosyo-ekonomik...

Okul Çağı Çocuklarında Beslenme
Okul Çağı Çocuklarında Beslenme

Sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme her yaş döneminde olduğu gibi...

Okul Öncesi Sağlıklı Beslenme
Okul Öncesi Sağlıklı Beslenme

Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden beklenen uygarlık seviyesine ulaşabilmesi...

Bebek Beslenmesi
Bebek Beslenmesi

Beslenme yaşamın her döneminde önemlidir. Büyümenin en hızlı olduğu evrelerden...

Emzirme Döneminde Beslenme
Emzirme Döneminde Beslenme

Emzirme, bebeğin sağlıklı büyümesi ve gelişmesi için en uygun beslenme...

Gebelik Döneminde Beslenme
Gebelik Döneminde Beslenme

Ülkemizde "gebelik öncesi ve gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme",...

Özel Durumlarda Beslenme
Özel Durumlarda Beslenme

Ülkemizde yetersiz ve dengesiz beslenme sorunlarından etkilenen grupların başında gebe,...

Hastalıklarda Beslenme
Hastalıklarda Beslenme

Sağlık hizmetlerinin etkinliğinin artırılması ile birlikte bireysel diyet ve sağlık...

hsgm resim 1065 yaşından ileri yaştaki kişiler, enfeksiyon hastalıklarına karşı çocuklar/bebekler kadar duyarlıdır. Yaşlılar grip olduklarında hastalığı daha ağır geçirebilirler. Sinüzit, orta kulak iltihabı ve çok basit bir mikroorganizma sonucunda grip bir anda zatürre hastalığına dönüşebilir ve hayati risk taşıyabilir.

65 yaşın üzerindeki bireylerde hipertansiyon, astım, KOAH, diyabet hastalıkları da sık görülmektedir. Astım veya KOAH teşhisi olan yaşlılarda grip geçirilmesi hastalıklarda alevlenmelere neden olabilir.

Hipertansiyon veya diyabet tedavisi alan yaşlı bireylerde griple birlikte kan basıncında veya kan şekerinde ani yükselmeler gözlemlenir. Böbrek hastalığı olan yaşlılarda hastalık seyri kötüleşebilir.

Tüm bu hastalıklar nedeniyle yaşlı birey hastaneye yatmak zorunda kalabilir.

65 yaşın üzerindeki bireylerimizi aşısı olan enfeksiyon hastalıklarından korunmak için en önemli korunma yöntemi aşılamadır.

65 yaşın üzerindeki bireylerin aşısını yaptırması gereken en önemli hastalık zatürredir. 5 yılda bir, bazı zatürre aşıları ise daha uzun süre aralıklarla yapılmaktadır.

65 yaşından ileri yaştaki herkesin, senede bir kere, kış gelmeden ideal olarak ekim-mart aylarında grip aşısını yaptırması gerekir.

               Erişkin dönemde;

  • 65 yaş ve üzeri kişiler
  • Kronik böbrek yetmezligi olanlar
  • Kalp - damar sistemi rahatsızlığı olanlar,
  • Şeker hastalığı olanlar,
  • Astım veya KOAH olanlar,
  • 6 ay - 18 yas arasında olup uzun süre aspirin kullanması gerekenler
  • Hamilelerin

enfeksiyondan korunmak amacıyla uygun aşıları yaptırmalarını öneriyoruz.

AŞILANIN, MUTLULUĞUNUZU SÜRDÜRÜN!

 

hsgm resim 4

Saçlarımızın beyazlaması gibi gözümüzde de yaşlanmayla ilgili değişiklikler olur. Yaşlanmaya bağlı olarak gözlerimizde ortaya çıkabilecek değişiklikler; 

Presbiyopi (Yaşa bağlı yakını görme bozukluğu):

  • Yaşa bağlı yakını görme bozukluğudur, genellikle 40’lı yaşlarda çıkar.
  • Göz merceği yaşlanır ve yakına odaklanamaz.
  • Yakına bakışta görme bulanıklığı gelişir.
  • Görme bozukluğu genellikle gözlük ile düzeltilir. Kontakt lens, lazer, göz içine lens konulması diğer tedavi uygulamalarıdır.

Göz Kapağı Sorunları

  • Göz kapağı düşüklüğü (pitoz); kapak dokusunun elastikiyetini kaybetmesine bağlı göz kapağının aşağı düşmesidir. Görmeyi engelliyorsa ameliyatla düzeltilebilir.
  • Kapakların içe (entropiyon) ya da dışa dönmesi (ektropiyon) yaşlanmaya bağlı görülebilir. Tedavisi ameliyattır.
  • Cilt kanseri; kapak kenarında iyileşmeyen yaralar uzun süreli şişlikler şeklinde görülebilir. Erken dönemde göz hekimine başvurulması gereklidir.

Kuru Göz

  • İnsan yaşlandıkça gözyaşı üretimi azalır.
  • Batma, yanma, kuruluk hissi, kızarıklık olur.
  • İlerledikçe kum varmış hissi oluşur.
  • Yaşlanma dışında romatizmal hastalıklar, göz kapağı hastalıkları, başka hastalıklar için kullanılan ilaçlar ( tansiyon, allerji, kalp, mide ilaçları gibi) nedeniyle de gelişebilir.
  • Tanısı, muayene ve bazı testlerle konulur.
  • Tedavide, genellikle suni gözyaşı damlaları verilir.

Ağlar Şekilde Göz Sulanması

  • Gözyaşı kanal tıkanıklığı sebebiyle görülmektedir.
  • Tedavisi, ameliyattır.

Uçuşmalar

  • Okurken, ekrana bakarken gözün önünde uçuşan gölgelerin ortaya çıkmasıdır (sinek uçuşması).
  • Genellikle 40 yaşından sonra görülür. Katarakt ameliyatı olanlarda, miyop gözlerde ve travma hikayesi olan gözlerde daha erken ortaya çıkar.
  • Aniden ve yoğun şekilde ortaya çıkarsa hekime başvurulmalıdır.
  • Retinada (göz dibinde) yırtık veya kanama nedeniyle olmuş olabilir. Kısa sürede muayene gereklidir.

Işık Çakmaları

  • Şimşek çakması şeklinde hissedilir.
  • Retina yırtığı habercisi olabilir.
  • Kısa sürede göz muayenesi gereklidir.

Ailesinde göz hastalığı olanlar ve risk grubundakiler daha sık muayene olmalıdır. Hastalığın ilerlemesi beklenmemelidir. Bazen tek bir muayene hastalığın erken yakalanması için yeterlidir. Kendi önlemlerinizi alın ve özellikle;

  • Sigaradan uzak durun,
  • Yeterli ve dengeli beslenin
  • Güneş gözlüğü, siperli şapka kullanın
  • Hastalıklarla ilgili bilgi edinin

hsgm resim 9

Yaşlılık Döneminde Ev Kazalarının Önlenmesi

Yaşlanmayla birlikte vücutta meydana gelen değişimler yaşlının yaşama ve çevre koşullarına uyumunu azaltmaktadır. Yaşlılık dönemine uyum sağlamadaki bedensel ve ruhsal kısıtlılıklar düşme riski, kazalar ve bunlara bağlı sakatlık ve ölüm oranını artırmaktadır. Bu nedenle yaşlının ortama değil, çevre ve yaşama koşullarının yaşlıya uyarlanarak, yaşlıların yaşam kalitesinin artırılması planlanmalıdır.

Yaşlılık döneminde, yaralanmaların çoğunluğunun evde meydana geldiği; kazaların oluş nedenleri incelendiğinde ise büyük kısmının, bilgisizlik, tedbirsizlik, ihmal gibi önlenebilir insan hatalarından meydana geldiği görülmüştür. Oysa evde yapılacak küçük düzenlemeler ve destekler ile kazalar ve bunlara bağlı yaralanmaların önemli ölçüde azaltılacağı bilinmelidir.

Yaşlı güvenliğinde en önemli koruyucu uygulamalardan biri yaşa bağlı olarak ortaya çıkan fizyolojik yetersizlikleri gidermeye yönelik yardımcı araçların (işitme cihazı, gözlük, baston vb.) sağlanmasıdır. Gözlüklerin camları çizik, kırık olmamalı, temiz olmalı ve çerçevesinin burun üzerine, sapının kulak arkasına tam oturması sağlanmalıdır. Üçayaklı baston ve yürüteç gibi kullanılacak destekler; vücut ağırlığının bir kısmını alır, yer ile temas yüzeyini genişletir ve dengenin sağlanmasında, düşmelerin önlenmesinde çok yararlıdır.

Yaşlı ve birlikte yaşadığı bireyler yaşanan ortamda, düşmeye neden olacak ne kadar risk faktörü olduğunun farkında olmayabilir. Yaşlıların bu konuda farkındalığının sağlanması amacıyla güvenlik listeleri hazırlanabilir.  Güvenlik listesi evin bir köşesine asılarak yaşlının ve çevresindekilerin bu konuda bilinçlendirilmesi ve belli aralıklarla gözden geçirilmesi sağlanmalıdır. Böylece birçok kaza nedeninin önceden belirlenmesi ve giderilmesine yardımcı olunabilir.

Güvenlik Listesi

  • Acil telefon numaraları (ambulans, itfaiye, yakın akraba/komşu vb.) her telefona yapıştırılmalıdır.
  • Rakamları kolayca seçilen telefonlar tercih edilmelidir.
  • Mümkünse telefonlar her odaya yerleştirilmelidir. Düşme durumunda yerden uzanabilecek mesafede olmalıdır.
  • Kapı kolları içerden kolay açılmalı güvenlik açısından dışardan kolay açılmaya izin vermeyecek şekilde olmalıdır.
  • İlaçlar güvenli, direkt ışık almayan serin yerlerde ve kendi kutularında tutulmalıdır.
  • Yanlış ilaç kullanımının engellenmesi amacıyla ilaç kutularının üzerine çeşitli uyarıcılar yazılmalıdır.
  • Zemine kayabilecek özellikte olan halı, kilim vb. serilmemelidir.
  • Halı, kilim kenarları takılıp, düşmeye ve kaymaya yol açabilecek biçimde veya kıvrılmış durumda olmamalıdır.
  • Elektrik, telefon ya da her türlü kablo açıkta ve takılmaya, düşmeye yol açabilecek biçimde bırakılmamalıdır.
  • Yangın riskine neden olabilecek elektrik kablolarının üzerine aşınma ve zedelenmeye yol açacak eşya konmamalıdır.
  • Elektrik fiş ve prizleri (topraklı) geceleri acil durumlarda kolayca görünebilecek özellikte (ışınımlı, ışıklı, fosforlu vb.) olmalıdır.
  • Elektrik kabloları mutfak, banyo gibi su kullanılan alanlarda elektrik çarpmasını önleyici özellikte olmalıdır.
  • Mümkünse ev ya da çalışma alanlarında yangın alarmı kullanılmalıdır.
  • Ev zemini, özellikle ıslak alanlar kolayca kayabilecek materyalden yapılmamalı eğer ıslak alanlar kaymaz malzeme ile kaplanmalıdır.
  • Kullanılmayan, fazlalık ya da dağınıklık yapan eşyalar mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. 
  • Ayak tabanı kaydırmaz terlik ya da ayakkabı giyilmelidir.
  • Yangın merdiveni ya da acil çıkış kapıları olmalıdır.

Yaşlılık döneminde olan bir aile veya kişinin konut ihtiyacı daha genç aile veya kişinin ihtiyacından farklılık göstermektedir. Bu amaçla merdiven, antre, mutfak, oturma odası, yatak odası ve  banyo-tuvalet gibi mekanlar  ile ilgili çözüm önerileri aşağıda sıralanmıştır.hsgm resim

Konut içi düzenlemeler;

  • Kapı genişlikleri en fazla 100cm, en az 80 cm olmalıdır. Bütün kapılar eşiksiz olmalıdır. Kapı üzerlerinde kavraması kolay tutma kolları bulunmalıdır. Apartman giriş sahanlıkları; yeteri kadar aydınlatılmış olmalıdır.
  • Posta kutusu,  kapı zili ve elektrik düzeneğine ilişkin her türlü düğme ve priz yerden en fazla 90-100cm yükseklikte olmalıdır. Karanlıkta görülecek fosforlu düğmeler tercih edilmelidir.

 Antre;

  • Mobilyalar, yaşlıların düşme ve çarpma riskini azaltmak için duvarlar boyunca ve alanın köşesine yerleştirilmelidir.
  • Yaşlı bireyin dinlenmesine olanak sağlamak amacıyla kapıya yakın olarak yerleştirilmiş bir oturma yeri bulunmalıdır.
  • Elbiselerini ve bastonu asmak için kolay ulaşılabilen farklı yükseklikli askılar olmalıdır.

Merdivenler;

  • Merdivenlerin başında ve sonunda elektrik düğmeleri olmalıdır. Mümkünse hareketli cisme duyarlı (sensörlü) lambalar kullanılmalıdır.
  • Basamaklar eşit aralıkta ve yükseklikte olmalı ve takılmaya neden oluşturacak çıkıntılar ve uygunsuz basamak uygulamaları (döner merdiven)  olmamalıdır.
  • Tutamaklar ve uzun merdivenlerde dinlenmek için sahanlık olmalıdır.
  • Merdivenlerin basamak yüksekliği 14cm, basamak uzunluğu ise 28-30cm’yi geçmemelidir.
  • Basamaklarda  kaymayan malzemeler kullanılmalıdır.
  • Görme derinliğinde algılama bozukluğuna yol açacak desenli döşemeler, halı ve kilimler kullanılmamalıdır.

Mutfak;

  • İyi aydınlatma ve havalandırma/baca olanağı bulunmalıdır.
  • Çalışma tezgahı yeterli yükseklikte ve uzunlukta olmalıdır.
  • Mutfak dolabının raf yüksekliği, alta bir şey koymadan uzanabilmek için, maksimum 150 cm’ olmalı, ideali 140 cm olmasıdır. Alt dolapların minimum raf yüksekliği 40 cm olmalıdır. Tekerlekli sandalye kullanan yaşlılar için tezgah altı sandalyenin girmesi için boş olmalıdır.
  • Masa ayakları düşme ve takılmaları engellemek için dışarıya çıkıntılı olmamalıdır. Masaların kenarları keskin olmamalıdır.
  • Kullanılan ocak, şofben gibi araçların düğmelerinin açık ve kapalı konumları belirgin olmalı, rahat görülebilmelidir.
  • Mutfakta kullanılan elektrikli araçların kabloları lavaboya veya ocağa yakın olmamalıdır. Ocak ve fırınların yakınında kolayca tutuşabilecek maddeler ve cisimler olmamalıdır.
  • Doğal gaz kullanılıyorsa alev ya da arıza anında otomatik gaz kesim sistemi olmalıdır.

Yatak Odası;

  • İyi aydınlatma ve havalandırma olanağı bulunmalıdır.
  • (Mümkünse) Yatak odası, banyo ve tuvalet birbirine yakın planlanmalıdır.
  • Sık kullanılan giysi ve eşyalar ulaşılabilecek yerlerde bulunmalı, bu eşyalara tabure/sandalye üzerine çıkmadan kolaylıkla ulaşılabilmelidir.
  • Giyinirken oturabilecek, kollukları olan sağlam bir sandalye bulundurulmalıdır.
  • Elbise dolaplarının kapaklarında,  kavraması kolay kulpların kullanılması ve kapakların açılmasıyla otomatik yanan lambalar tercih edilmelidir.
  • Yatak odası mobilyaları, yaşlının tekerlekli sandalye, koltuk değneği ya da bastonu ile rahatça dolaşabileceği şekilde düzenlenmelidir.
  • Yataktan kolay ulaşılan mesafede; yatak başı lamba, telefon, bardak, ilaçlar gibi önemli maddeleri koyabilecek küçük sabit masa/ komidin olmalıdır.

Oturma Odası;hsgm resim 7

  • Mobilyalar; mekan geniş, ferah olacak şekilde yerleştirilmelidir.
  • Mobilya döşemeleri kolay yanmayan, kaygan olmayan kumaşlardan yapılmalı, canlı renkler kullanılmalıdır.
  • Sandalye ve kanepeler sağlam ve güvenli olmalı, çok yüksek ya da çok derin olmamalı, kolaylıkla kalkılabilmelidir.
  • Elektrik kabloları yürünen alanlarda olmamalı, kenarlarda ve sabitlenmiş olmalıdır.
  • Sehpalar orta alanda durmamalı , koltuklar arasına yerleştirilmelidir.
  • Halılar kaygan, kenarı düşmeye neden olacak şekilde kalkık, kıvrık olmamalı, görme derinliğini yanıltacak karışık desenli olmamalıdır.

Banyo ve Tuvalet;hsgm resim 8

  • Tuvalet, duş, banyo küveti yakınında tutunma barları bulunmalıdır. Tutunma kolları duvarda yatay eksende iyi sabitlenmiş olmalıdır. Tutunma barlarının çapı 4- 5 cm olmalı ve zeminden 90- 100 cm yükseklikte yerleştirilmelidir.
  • Giriş ve çıkışlarda düşmelere neden olabileceğinden küvetten kaçınılmalıdır. Oturaklı duş sistemi tercih edilmelidir.
  • Armatürler kolay açılır kapanır özellikte olmalıdır.
  • Elektrikli aletler kullanılmadığı zaman fişleri prizden çıkarılmalıdır.
  • Banyoda havalandırma sistemi ve sıcak kaynağı (kazan/soba) güvenliği olmalıdır.
  • Banyo dolapları ve havalandırma sistemleri, ulaşılabilecek yükseklikte olmadır.
  • Banyo kapısı mekanı daraltmamak için dışarıya açılmalıdır.
  • Banyo zemini kaymaz, ışık ile parlamayan özellikli malzemeden yapılmalı ve döşemeler ıslak bırakılmamalıdır.
  • Kullanılan fayanslar kaymayan ve pas pas tutucu özellikte olmalıdır.
  • Zemin ile duvar rengi farklı renklere boyanmalıdır.
  • Kaymayan terlikler kullanılmalıdır.

 

EVİNİZDE ÖNLEMİNİZİ ALIN

GÜVENLİ YAŞLANIN!

hsgm resim 5Yaş ilerledikçe tüm organlarda görülebilen yaşlanma, işitme organında da görülür, işitme duyusu gün geçtikçe zayıflar. Yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkabilecek duyma sorunları;

Yaşlılık Tipi İşitme Kaybı (Presbiakuzi)

İşitme kaybı duyma yetisinin azalması veya tamamen yitirilmesidir. Yaşlılık tipi işitme kaybının üç temel nedeni olduğu söylenmektedir.

  1. Kulağa giden damarların özelliklerini yitirip artık eskisi gibi kan taşıyamaması,
  2. İşitme sinirinin yaşla birlikte özelliğini kaybetmesi,
  3. Beyindeki işitme merkezinin özelliğini ve işlevini yitirmesidir.

Yaşlılık Tipi İşitme Kaybı Diğer Özellikleri

  • İşitme kaybı genellikle 60 yaş üstünde başlar.
  • Her iki kulakta olur ve simetriktir.
  • Sıklıkla, rahatsız edici olarak algılanmayan bir çınlama da eşlik edebilir.
  • Bu tip işitme kaybı altmış 65-74 yaşları arasında her 4 kişiden birinde ve 75 yaşın üzerinde her iki kişiden birinde ortaya çıkmaktadır.
  • Başlangıçta konuşmayı anlamada değişiklik gözlenmez. Zamanla sessiz harflerin anlaşılması bozulur.
  • Daha sonrada konuşmayı anlama eşiğinde düşme ortaya çıkar. (Hastalar bunu duyuyorum ama anlamıyorum şeklinde ifade ederler.)
  • Konuşmaları tam anlayamadıkları ve sözleri tekrarlattıkları için yavaş yavaş sosyal hayatın dışına itilirler.
  • Sıklıkla her iki kulakta birden aynı anda ve kademeli olarak görülmesi nedeniyle yaşlılık tipi işitme kaybı hastaları işitme duyularını yitirmekte olduklarını fark edemeyebilirler.

Yaşla birlikte azalan yakını görmenin çözümü yakın gözlüğü, azalan işitmenin çözümü ise işitme cihazıdır. Yaşlılık tipi işitme kaybınız varsa işitme cihazı için KBB doktorunuza başvurunuz.

Kulak Çınlaması (Tinnitus)

Çınlama (tinnitus), hastanın dışardan herhangi bir sesli uyaran olmaksızın anormal ses algılanması olarak tanımlanır. Tinnitus hastalık değil bir şikayettir. Yaşlıların %33’ünü etkileyen ve işitme sisteminin en yaygın şikayetidir. Hastalar ses için (vızıldama, su çağıltısı, ıslık sesi gibi) değişik tanımlamalarda bulunabilirler. Çoğu insan nadiren tinnitusu fark eder ve genellikle sessiz ortamlarda fark edilir. Bu gibi durumda, KBB doktoruna başvurulması gerekir.

Kulak Kiri (Buşon)

Yaş ile dış kulak yolu cildinde deri altı dokusunun incelmesiyle deri incelir ve bezlerin salgısı azalır. Kulak kirinin yapısı değişir. Sertleşir ve miktarında azalma olur. Kulak yolundaki kılların kalınlığı ve sıklığı artar. Bu nedenlerle kulak yolunun salgısının dışarı atılması güçleşir Dış kulak yolu girişinde birikir ve kulak tıkacı oluşur. Bu durum işitmede geçici kayıplara neden olur.

Tedavi

Kulak kirinin temizlenmesidir.

Yaşlanmayla birlikte;

  • İşitme zamanla azalmaya başlar.
  • Kulaklarda uğultu, çınlama olabilir. Bunlar doğal yaşlanma sürecinin bir parçasıdır. Ancak bu tip şikayetler başka hastalıkların da habercisi olabileceğinden mutlaka hekime başvurulmalıdır.
  • Kulak yolunun doğal salgısı hastalık olarak algılanmamalı ancak birikip kulak yolunda tıkaç oluşturuyorsa tedavi edilmesi gerekir.
  • İşitme sağlığımız için bilinçsizce ilaç kullanmayın ve hekiminize başvurun.
  • Mümkün olduğunca yüksek sesli ve gürültülü ortamlardan uzak kalalım.

hsgm resim 6Ağzında ağrı, kötü ve eksik dişleri olan, çiğneme veya yutma zorluğundan yakınan ve uyumsuz proteze sahip yaşlı bireylerde çiğneme fonksiyonu olumsuz olarak etkilenecek ve beslenme yetersizliği görülecektir. Bu nedenle yaşlılık döneminde;

  • Dişlerde ve ağız dokularında ağrı ve enfeksiyon
  • Ağız kuruluğu
  • Çiğneme bozuklukları
  • Dil hareketlerinde kısıtlanma
  • Ağız içi yara
  • Ağız açıklığında kısıtlanma
  • Diş etlerinde kanama
  • Diş çürükleri
  • Ağız dokuları ile uyumu bozulmuş ve ağrıya neden olan protezler 
  • Renk değiştirmiş, dişleri aşınmış, sık sık kırılan protezler gibi durumlarla karşılaştığınızda diş hekiminize danışınız.

Ağız sağlığınız ile ilgili öneriler;  

  • Her yemekten sonra dişlerinizi fırçalayınız.
  • Fırçanızı en az üç ayda bir değiştiriniz. thumb shutterstock 92524372
  • Fırçanız dişlerinizin arasını iyi temizleyemez. Bu yüzden, ara yüz temizliğini, diş ipi ve ara yüz fırçası ile yapınız. Benzer şekilde, kron ve köprü gibi sabit protezlerin temizliği sırasında, normal diş fırçasına ek olarak, ara yüz fırçası ve diş ipi kullanılabilir. Dişler fırçalandıktan sonra dil de fırçalanmalıdır, dilin temizliği için üretilmiş özel dil temizleyicileri de kullanılabilir. 
  • Size en uygun olan diş fırçasını, fırçalama yöntemini, diş ipini ve ağız gargarasını diş hekiminize sorunuz.
  • Öğün aralarında şekerli gıda tüketiminden kaçınınız. Eğer, şekerli gıda aldıysanız ve diş fırçalama olanağınız yoksa en azından ağzınızı suyla çalkalayınız.
  • Portakal ve limon gibi yüksek oranda asit içeren meyvelerin tüketiminden sonra dişlerin hemen fırçalanması yerine, ağzın su ile çok iyi çalkalanması gerekmektedir. Diş fırçalama işlemi bir süre sonra yapılmalıdır. Aksi takdirde, dişlerde aşınma ortaya çıkacaktır.
  • Ağız kuruluğunuz varsa, şekersiz sakızlar ve nemlendirici ajanlar sizi rahatlatabilir.
  • Ağız kuruluğu, ayrıca, protezlerin tutuculuğunu da olumsuz yönde etkiler, gün içinde bir kaç kez suyla gargara yaparak bu sorunu çözmek mümkündür.
  • Ağız hastalıklarının genel sağlığınızı etkileyebileceğini unutmayınız. Düzenli diş hekimi kontrollerini aksatmayınız.

hsgm resim 2Demans; ilerleyici ve ölümcül bir hastalıktır. Hafızada bozukluk, günlük yaşam aktivitelerinde ilerleyici gerileme, çeşitli psikiyatrik semptomlar ve davranış bozukluklarıyla karakterizedir. Alzheimer hastalığı demansın en sık nedenidir.

 İnsan Belleğinin Normalden Demansa Kadar Evreleri:

  1. Normal
  2. Basit unutkanlık
  3. Hafif Bellek Bozukluğu
  4. Demans

Demans yaşlılarda sık görülen bir sorundur. Hastalık başlangıçta sinsi bir unutkanlıkla başlayabileceğinden yaşlılıkta izlenen unutkanlık normal olarak görülmemelidir. Alzheimer ilerleyici bir hastalıktır. Günümüzde mevcut olan ilaçlar ile erken yakalanan vakalarda son noktaya gidiş süresi uzatılmakta, hastanın öz bakım süresi uzatılıp bakıcı yükü azaltılmaktadır.

Unutkanlığın altından öncelikle sıklıkla modern yaşam tarzının getirdiği ruhsal sıkıntılar ve hastalıklar (depresyon, anksiyete, uyum bozukluğu gibi) aranmalıdır. Bazı vitamin eksiklikleri (B12 ve folat) ve guatr bezi bozuklukları da unutkanlığa neden olabilir ve araştırılması gereklidir.

Demans hastaları genel olarak erken, orta ve ileri olmak üzere üç evreye ayrılır. Hastalar zaman içerisinde erken evreden ileri evreye ilerlerler. Evreler arası geçiş süreleri hastadan hastaya farklılık göstermekle birlikte ortalama 2-5 yıldır. Alzheimer hastalığında başlangıçta hafif bir unutkanlık vardır. Örneğin hasta randevularını, yemeğin altını, bakkaldan alacaklarını unutmaya, namazda rekâtları karıştırma, duaları unutma başlamıştır. Alışveriş listesi, yapılacak işler listesi gibi listeler yapılmaya başlanır. Zamanla unutkanlık giderek artar ve hasta yeni olayları hiç kaydedemeye başlar. Örneğin beş dakika önce sorduğu soruyu tekrar tekrar sorabilir. Torunlarının isimlerini unutabilir. Koyduğu eşyaların yerini hatırlamaz.

Demans evrelerinde gözlenen genel özellikler:

Erken Evre thumb shutterstock 264060908

  • Unutkanlık, kelime bulmada zorluk
  • Kişilik değişikliği
  • Hesaplamada zorluklar
  • Eşyaları kaybetme, yerini karıştırma
  • Soru veya cümlelerin tekrarı
  • Kişi, yer ve zaman kavramının karıştırılması

Orta Evre

  • Bellek kaybında artış
  • Uygunsuz kelime kullanma
  • Basit bakım yetenekleri kaybolur
  • Kişilik değişikliği, gece-gündüz ayırımının kaybı
  • Uzak akraba, arkadaş hatırlayamama
  • İletişim zorluğu
  • Aşırı sinirlilik, amaçsız gezinme, hayal görme

İleri Evre

  • Beslenmede yetersizlik
  • İdrar ve dışkı kaçırma
  • Hareket yeteneğinde kayıp-yatağa bağımlılık
  • Son dönemde tüm hareket, konuşma ve yeme fonksiyonlarının kaybı.

Demanslı hastalarda unutkanlık dışında davranış bozuklukları da görülebilir. Hastalar daha önceden olmayan bir şekilde içlerine kapanabilir, isteksiz, şevksiz görülebilirler. Uykusuzluk veya tam tersi uykuya düşkünlük başlayabilir. Hastalar uğraş ve hobilerini terk edebilir. Hasta televizyon seyretmek, kitap gazete okumak, komşuya gitmek gibi daha önce yapılan faaliyetlere ilgisiz kalabilir. Hasta yakınları artık onu tanıyamadıklarından şikayet ederler (Benim annem böyle değildi, babam böyle yapmazdı gibi). Eskiden çok güzel yemek yapan kişi, lezzetsiz yemekler yapabilir. Karmaşık alet kullanımı zorlaşır. Para hesabında güçlük olabilir. Bankamatikten para çekmek, fatura yatırmak hastalar için zor veya yapılamaz işler haline gelebilir.

Bunlar ile beraber bir takım psikiyatrik bulgular da olabilir. Hastalar olmayan şeylerden bahsedebilir, onları gördüğünü, işittiğini söyleyebilir. Akrabaları dahil herkesten şüphelenmeye başlar. Yakınlarını hırsızlıkla, kendini aldatmakla suçlayabilir.

Demans Hastasında Sağlığı Koruma Önlemleri:

  • Düzenli egzersiz
  • Diğer medikal hastalıkların takibi
  • Yıllık influenza aşısı, 5 yılda bir pnömokok aşısı
  • Ağız ve diş hijyeni
  • Gözlük gereksinimi
  • İşitme problemleriyle başa çıkma
  • İleri evrede:
  • Beslenme desteği
  • Su ihtiyacının karşılanması
  • Deri bakımı

Demans kişinin değil, ailenin hastalığıdır. Demanslı hastaların yakınlarına da büyük görev düşmektedir.

Bakım Verenlere Düşen Görevler:

  • Hastanın bakımı
  • İlaçlarının verilmesi
  • Destek tedavilerinin uygulanması
  • Hastanın genel sağlığı ve hayat kalitesinin sağlanması
  • Ev içinde güvenliliği sağlamak
  • Maddi işlerde yardım
  • Bakıcı tükenmişliği yaşamamak için sosyal dayanışma ve destek.

hsgm resim 1İdrar kesesi basıncının idrar tutmayı sağlayan kas yapılarının oluşturduğu basıncı geçmesi ile idrar yolundan vücut dışına istemsiz olarak çıkması durumudur. Yaşlılarda %15-50 oranında izlenir. Yaşlanma ile idrar kesesi işleyişinde bir takım değişiklikler olur.

Bunlar:

  • Bazı sistemik hastalıklara bağlı olarak idrar kesesinin işleyişi bozulabilir (Şeker hastalığı gibi)
  • Yaşlı bireylerin zihinsel kapasitesi, hareket yeteneğindeki azalma idrar tutabilme ve idrar yapma yeteneği üzerine olumsuz etki yapabilir,
  • Yaşlılarda gece idrar çıkışında artış olur,
  • İdrar tutmayı sağlayan adale yapılarında güçsüzlük ortaya çıkar,
  • Yaşlanmaya bağlı sinir sistemi etkilenmesi ile idrar hissinin algılanması gecikebilir,
  • İdrar kesesinde istenmeyen kasılmalar ortaya çıkar,
  • İdrar yolu önünde prostat gibi tıkayıcı bir engel büyümeye başlar.

İdrar Kaçırma İçin Yaşlılık Döneminde Risk Faktörleri

  • Yaşlanma,
  • Kullanılan ilaçlar,
  • Geçirilmiş ameliyatlar,
  • Ek sinir sistemi hastalığı varlığı, 
  • Şişmanlık,
  • Travma,
  • Kabızlık,
  • Doğuşsal anormallikler,
  • İdrar yolu iltihapları,thumb shutterstock 577911568
  • Prostat büyümesi,
  • Kısıtlı hareket yeteneği

İdrar Kaçırma Durumundan Korunma veya Hafif derecede İdrar Kaçırması Olan Olgularda Yapılması Gerekenler

  • Ek hastalık varsa kontrol altına alınmalıdır,
  • Sıkışma tipi idrar kaçırma yakınması olan hastalarda sıvı kısıtlaması ve kalça adalelerinin çalıştırılması gibi yaklaşımlar önerilir,
  • İşeme eğitimi verilerek programlı idrar yapılması öğretilir,
  • Kabızlığı önleyici beslenme önerilir,
  • İdrar kaçırma türüne göre ilaç tedavisi yapılabilir,
  • İdrar kaçırmaya neden olabilecek ilaç kullanımı varsa ilgili doktor önerisi ile değiştirilebilir,

Gerekli durumlarda sonra veya vücut dışı cihazlar kullanılabilir

hsgm resim 3Yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere; çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan, günlük yaşam aktivitelerini etkileyen İlerleyici bir beyin hastalığıdır.

 Alzheimer Risk Faktörleri

  • İleri yaş
  • Ailede Alzheimer hastası olması
  • Bazı yatkınlık genlerine sahip olma
  • Düşük eğitim seviyesi
  • Ciddi kafa travması geçirmiş olmak
  • Kadın cinsiyet
  • Depresyon
  • Aluminyum, bakır,demir,çinko gibi ağır metallerle intoksikasyon
  • Hipertansiyon

Alzheimer Hastalığı Nedir, Neden olur?

Beynin bazı bölgelerinde proteinler biriktiği için beyindeki sinir hücreleri hasar görür, haberci kimyasal maddeler azalır Sonuçta, bellek ve öğrenme gibi zihinsel beceriler bozulmaya başlar.

Alzheimer Hastalığı Kimlerde ve Ne Sıklıkta Görülür?

Alzheimer hastalığı genellikle yaşlılıkta ortaya çıkan bir hastalıktır. 65 yaşın üzerinde 10 kişiden birinde, 85 yaşın üzerinde iki kişiden birinde görülür. Tüm dünyada 20 milyona yakın Alzheimer hastası bulunmaktadır. Kadınlarda ve erkeklerde hemen hemen aynı oranda görülür. Alzheimer hastalığı bulaşıcı ve kalıtsal bir hastalık değildir. Ancak düşük oranda ailesel bir yatkınlık olabileceği düşünülmektedir.

Alzheimer Hastalığının Belirtileri Nelerdir? thumb shutterstock 567396706

  • Zihinsel bozukluklar
  • Genellikle ilk belirtisi unutkanlıktır.
  • Öğrenme güçlüğü
  • Konuşma bozukluğu
  • Yolunu kaybetme
  • Kişileri tanıyamama
  • Karar verme güçlüğü
  • Davranışsal bozukluklar
  • Huzursuzluk
  • İlgisizlik
  • Saldırganlık
  • Uyku bozukluğu
  • Amaçsız dolaşma
  • Hayaller görme
  • Depresyon

 Alzheimer Hastalığı Nasıl Seyreder?

Alzheimer hastalığı yavaş ilerleyen, ancak zaman içinde günlük yaşamı etkileyerek, hastayı geri dönüşsüz bir şekilde bakıma muhtaç bırakan bir hastalıktır. Hastalığın seyri genel olarak üç evreye ayrılabilir: Başlangıç evresi Orta evre ve İleri evre

Başlangıç evresi thumb shutterstock 683504233

  • İsimleri, tarihleri unutma
  • Yolunu şaşırma
  • Kelimeleri bulamama
  • İşine, çevresine ilgisizlik
  • Hastalığını kabul etmeme

Orta evre

  • Belirgin unutkanlık
  • Kişileri tanıyamama
  • Yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerde yardım ihtiyacı
  • Hayaller görme, depresyon gibi ruhsal bozukluklar

İleri evre

  • Aile üyelerini tanıyamama
  • Yemek yemede, yürümede güçlük
  • İdrarının, dışkısını tutamama
  • Ciddi davranış bozuklukları