Hepatit A
Hepatit A

Hepatit A hastalığı, Hepatit A virüsünün bulaşması sonucu ortaya çıkan...

Hepatit B
Hepatit B

Hepatit B hastalığı, hepatit B virüsünün neden olduğu, bulaşıcı bir...

Hepatit C
Hepatit C

Nedir? Hepatit C virüsünün neden olduğu karaciğer hücresinin hasarına ve...

Hepatit E
Hepatit E

Hepatit E virüsünün neden olduğu karaciğer hücresinin hasarına ve tahribine...

Hepatit D
Hepatit D

Delta hepatiti olarak da bilinen Hepatit D’nin etkeni ise defektif...

4207 Sayılı Kanun kapsamında kamuya açık olan kapalı alanlarda sigara içilmesinin önlenmesi ve kanun hükümlerinin başarıyla uygulanabilmesi açısından ekiplerimizce yapılan denetimlerin yanı sıra toplum olarak konuya duyarlılığımız kendimiz ve sevdiklerimizin sağlığı için son derece önemlidir.

Kanunla yasaklanmış alanlarda sigara içilmesi halinde;

1-Alo 184 SABİM Hattını arayarak bildirimde bulunabilirsiniz.

Hattı aradığınızda;

  • Açılış anonsu sonrası “2” tuşuna bastığınızda, ihlal bildiriminiz veya şikayetiniz için çağrı merkezine yönlendirilirsiniz.
  • Bu merkezdeki görevlilere yapacağınız bildirimler on-line sistem üzerinden değerlendirilir.
  • İhlalin olduğu adrese en yakın denetim ekibi, merkez tarafından bildirilen adrese yönlendirilir.
  • İhbarı alan ekip ivedilikle verilen adrese gider. İhlalin olup olmadığını teyit eder.
  • İhlal tespit edilirse bunun görüntülü kaydı tablet bilgisayarlar aracılığıyla alınır. Sistem aracılığıyla bu görüntüler raporlanır ve merkeze gönderilir.

 2-YEŞİL DEDEKTÖR kullanarak bildirim yapabilirsiniz.

Telefon ile yapılan ihbar sürecinde işletmede yaşanabilecek olumsuzlukları ortadan kaldırarak daha kolay ve hızlı bir şekilde ihbarda bulunabilmelerini sağlamak amaçlarıyla, ihlal bildiriminin akıllı telefonlar aracılığıyla yapıldığı ve Dumansız Hava Sahası Denetim Sistemi ile entegre çalışan Yeşil Dedektör Mobil Uygulaması Türkiye Yeşilay Cemiyeti ile işbirliğinde geliştirilmiştir.      

Akıllı telefon veya tablete ücretsiz olarak ‘’Yeşil Dedektör ‘’uygulaması indirilebilmektedir.

  • Uygulama üzerinden konum ve mekân seçilerek  ihlal bildirimi yapılabilmektedir.
  • On-line adres bulunamadığı  taktirde sistem ihbarı yapacak kişi tarafından ihbar edilecek  adresin yazılarak  bildirim yapılmasına  izin vermektedir.
  • İhbarda bulunulan  adres Sağlık Bakanlığı saha denetim ekiplerine on-line olarak ulaşmaktadır.
  • Saha denetim ekiplerince  ihlal bildirimi yapılan mekânı denetleyerek  gerekli işlemleri yapmaktadır.
  • Uygulama üzerinden gerçekleştirilen ihbarların süreçleri takip edilebilmektedir.

Sizin ve sevdiklerinizin TEMİZ HAVA HAKKINA sahip çıkın!

 
 
 
 
 

Tütün yaprağının tamamen veya kısmen hammadde olarak kullanılması ile yapılan içme, buruna çekme, emme, çiğneme amaçlı tüm ürünler “tütün mamulü” ya da “tütün ürünü” olarak adlandırılır. Tüketimi en yaygın tütün ürünleri; sigara, sarmalık kıyılmış tütün mamulü, pipo, puro, nargilelik tütün mamulü, enfiye ve çiğnemelik tütündür. Türkiye’de de en çok sigara olmak üzere, nargile, az miktarda puro ve pipo ile yerel olarak sarmalık ve çiğneme tütün şeklinde tüketilmektedir.

Sigaralar
Hafif/Light Sigaralar
Mentollü Sigaralar
Nargile
Puro
Pipo
Elektronik Sigara (E-Sigara)

Günümüzde, sigara kullanımı bağımlılığa neden olmasından dolayı bir hastalık olarak kabul edilmekte ve ruhsal hastalıklarla ilişkili olduğu bilin­mektedir. Şizofreni, depresyon ve anksiyete bozukluğu gibi psikiyatrik sorunlara sahip bireylerde sigara bağımlılığının daha fazla oranda bulun­duğu vurgulanmaktadır. Bu nedenle, ruh sağlığının korunması ve geliştiril­mesinde sigaranın bırakılması son derece önemli bir aktivitedir.

Sigarayı bırakma , “sigara bağımlılığı” hastalığından kurtulma anlamına gelmektedir. Sigaranın bırakılması, bağımlılığın neden olabilece­ği gerginlik, anksiyete, bağımlılık, başarısızlık ve hastalanma korkusu gibi olumsuz duyguların ortadan kalkmasını sağlayarak bireyin ruh sağlığını olumlu yönde etkileyebilmektedir. Sigarayı bırakmayı başarabilen bireyin, kendine güven duygusu artmakta ve bir maddeye bağımlı olma düşün­cesinden kurtularak stresli durumlarla başa çıkmada daha etkin yollar kullanmayı öğrenmektedir. Ayrıca, sigarayı bırakmayı başarabilen birey­lere yönelik yapılan gözlemler ve çalışmalarda bireylerin çoğunluğunun sigarayı bıraktıktan sonra daha sağlıklı bir yaşam tarzını benimsedikleri belirlenmiştir… Daha fazla bilgi edinmek için pdftıklayınız.

Sağlık Bakanlığı’nın koordinasyonunda, 4207 sayılı kanun ile tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının yasak olduğu yerlerde gerekli denetimleri yapmak üzere her ilde denetim ekipleri oluşturulmuştur. Bu ekipler özellikle vatandaşlarımızın yoğun bir şekilde giriş çıkış yaptıkları; lokanta, kahvehane, kafeterya, birahane, nargile içilen mekânlar, alışveriş merkezi, ticaret merkezi, iş hanı, sinema, tiyatro, havaalanı, otogar, spor ve eğlence tesisi gibi yerlerin yanı sıra kuaför ve berber dükkanları gibi işletmelerde 7/24 saat kesintisiz olarak denetimler yapmaktadır.

Bu denetimlerin daha etkili ve hızlı bir şekilde yapılması, izlenmesi ve raporlanması amacıyla Sağlık Bakanlığı tarafından “Dumansız Hava Sahası Denetim Sistemi” geliştirilmiştir. Sistem, GPS teknolojisi ile çalışmaktadır. Tütün ve tütün ürünleri kullanımının yasak olduğu alanlarda gerekli denetimleri yapmak üzere oluşturulmuş denetim ekipleri, 7/24 saat sistem üzerinden gerektiğinde izlenebilmektedir. Ekiplerin hızları, hareket saatleri ve yerleri on-line takip edilebilmektedir. İstenilen zaman dilimine göre Türkiye geneli veya il bazında ihbar sayıları, yapılan denetim sayıları ve ihlal sayıları on-line görülebilmektedir.

4207 Sayılı Kanun kapsamında kamuya açık olan kapalı alanlarda sigara içilmesinin önlenmesi ve kanun hükümlerinin başarıyla uygulanabilmesi açısından ekiplerimizce yapılan denetimlerin yanı sıra toplum olarak konuya duyarlılığımız kendimiz ve sevdiklerimizin sağlığı için son derece önemlidir. 

Tütün, yapraklı bir bitki olup farklı toprak ve iklim tiplerine adapte olmuş birçok çeşidi bulunmaktadır.

Tütünü diğer bitkilerden ayıran en önemli özelliği, yapraklarında bulunan bir madde olan nikotindir. Bitkinin kökünde sentezlenen nikotin yapraklarda birikir. Sigara dumanıyla birlikte nikotin hızla akciğerlerinize ulaşır ve buradan kanınıza karışır. Bu yolla sadece 8 saniye içinde beyninize etki eder. Nikotin beyinde keyif verici kimyasalların salgılanmasına ve kısa bir süre için kendinizi iyi hissetmenize yol açar. Uzun süre sigara içenlerde beynin nikotinle uyarılma ihtiyacı, bir takım kimyasal değişikliklere bağlı olarak artar. Nikotin, eroin veya kokain gibi beynin çalışma şeklini değiştirir ve daha çok nikotin istemesine neden olur. Nikotine olan bu bağımlılık sigara veya diğer tütün ürünlerini bırakmayı zorlaştırır. Sigara bırakma sürecinde iradenizi zorlayacak olan bu ihtiyaç hissidir. 

(Kaynak: Tütün ve Tütün Kontrolü -2011 Türk Toraks Derneği Yayını, Konuk Ed: Doç.Dr. Zeynep Ayfer AYTEMUR, Doç.Dr. Şule AKÇAY, Yard. Doç. Dr. Osman ELBEK)

Sigara dumanının insan vücudunda doğrudan temasta olduğu organların başında solunum sistemi ve akciğerler gelmek­tedir. Aslında solunum yollarında çevresel zararlı etkenlere karşı oldukça güçlü koruyucu mekanizmalar bulunmaktadır. Bu koruyucu mekanizmalar arasın­da, solunum yollarının iç yüzeyinde bulunan tüycükler ve solunum yolla­rının iç yüzeyinde nemliliği sağlayan salgılar önemli rol oynamakta ve solunum yollarına çevreden gelebilecek zararlı etkenler kontrol edilebi­lmektedir.

Sigara dumanı, hem ısısı hem de içinde bulunan çok sayıdaki kimyasal maddeler nedeniyle solunum yollarının bu koruyucu mekanizmaları üze­rinde olumsuz etkiler meydana getirmektedir. Sigara içilmesi du­rumunda solunum yollarında ve akciğerlerde çeşitli hastalıklar meydana gelmektedir. Bunlar arasında; akciğer kanseri, kronik bronşit, astım, çeşitli enfek­siyonlar hatta allerjik rahatsızlıklar yer almaktadır. Yapılan çalışmalar, sigara içenlerde bu hastalıkların daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur.

Akciğerlerde meydana gelen bu hastalıklar ortaya çıktığı zaman tedavi amacı ile çeşitli uygulamalar yapılabilir. Ancak önemli olan bu hastalıkla­rın meydana gelmesinin önlenmesidir. Sigara içme alışkanlığını hiç edinmemek bu açıdan oldukça  önemlidir. Sigara içenlerin de vakit geçirmeden bu alışkanlıklarından vazgeçmesi ve sigara­yı bırakmaları daha sağlıklı bir yaşam sürebilmeleri için gereklidir…Daha fazla bilgi edinmek için pdftıklayınız.

4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun ile bugün birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de kamuya açık tüm kapalı alanlarda tütün ürünlerinin tüketimi yasaklanmıştır.

Tütün ürünleri tüketiminin yasak olduğu yerler;

  • Kamu hizmet binalarının kapalı alanları,
  • Koridorları dahil olmak üzere her türlü eğitim, sağlık, üretim, ticaret, sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı özel hukuk kişilerine ait olan ve birden çok kişinin girebileceği (ikamete mahsus konutlar hariç) binaların kapalı alanları,
  • Hususi araçların sürücü koltukları ile taksi hizmeti verenler dâhil olmak üzere karayolu, demiryolu, denizyolu ve havayolu toplu taşıma araçları,
  • Okul öncesi eğitim kurumlarının, dershaneler, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğrenim kurumlarının, kültür ve sosyal hizmet binalarının kapalı ve açık alanları,

Özel hukuk kişilerine ait olan lokantalar ile kahvehane, kafeterya, birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmeler. Bu yasaklamalar ile; kendisi sigara kullanmadığı halde başkalarının kullandığı tütün ürününün dumanından zarar gören kişilerin korunması amaçlanmıştır.

Pasif içicilik; başkalarının içtikleri veya yanan tütün ürününden -sigara, puro, pipo, nargile, elektronik sigara gibi- kaynaklanan dumanın solunmasıdır.

Tütün dumanına maruziyet, dünyada her yıl birçok insanın ölümüne neden olmaktadır. Başkalarının tükettiği tütünün dumanına maruz kalmaktan kaynaklanan ölümler, trafik kazaları ve uyuşturucu madde kullanımına bağlı ölümlerden çok daha fazladır.

  • Tütün dumanında formaldehit, siyanür, amonyak, karbon monoksit, naftalin, kadmiyum (pil asidi)  gibi 4000'den fazla kimyasal madde vardır. Bunlardan en az 250'sinin zararlı olduğu ve 50'den fazlasının da kansere neden olduğu bilinmektedir. Bu kimyasal maddeler tütün dumanında oldukça fazla miktarda bulunmaktadır.
  • Tütün dumanına maruz kalmak, kanser, amfizem ve kalp krizleri gibi birçok öldürücü hastalığa neden olmaktadır.
  • Çocuklar tütün dumanının zararlı etkilerine karşı çok daha hassastır.
  • Tütün dumanının zararları, maruz kalma süresi uzadıkça artmaktadır.
  • Kısa süreli maruziyet de zararlıdır!

Kanunla yasaklanmış alanlarda sigara içenleri Alo 184’ü arayarak bildirin.  Sizin ve sevdiklerinizin tütün dumanına maruziyetini önleyin.

  • Başkalarının tütün dumanına sadece 5 dakika maruz kalmanın bile kalp krizlerini tetikleyebildiği kanıtlanmıştır. Süre uzadıkça bu risk katlanarak artmaktadır.
  • Hemen ortaya çıkan etkiler: Gözlerde tahriş, sulanma, yanma, baş ağrısı, burunda rahatsızlık, akıntı, öksürük, boğaz ağrısı, kalp hızı ve tansiyonun yükselmesi, solunum yakınmalarda artış ve enfeksiyonlar, var olan hastalıkların alevlenmesi, kalp hastalığı olan kişilerde kalp krizi, astım, alerjiler.
  • Sigara Dumanından Pasif Etkilenim, kalp-damar hastalıklarını arttırmaktadır. Tam dumansız hava sahası olan yerlerde kalp krizleri % 60 oranında azalabilmektedir.
  • Başkalarının tütün dumanını solumaktan kaynaklanan kanser ölümlerinin oranı; asbest, radyoaktif maddeler, arsenik, benzen, vinil klorür, radyasyon, pestisid (tarım ilaçları), tehlikeli atıklar, içme suyunda bulunan kimyasallar, endüstriyel kimyasallar ve madeni atıkların hepsinin toplamından kaynaklanan kanser ölümleri oranından daha fazladır.
  • Sigara içmeyenlerde sigara dumanına maruziyet akciğer kanserini % 32 oranında arttırmaktadır.
  • Sigaraya maruz kalan genç kadınlarda meme kanseri riski % 90 artmaktadır.  Menapoz öncesi kadınlarda 2.6 kez daha fazla meme kanserine yakalanma riski vardır. Çok az ve devamlı sigara dumanına maruz kalan kadınlarda 50 yaşına kadar meme kanseri olma riski % 60 artmaktadır.
  • Solunum hastalıkları: İş yeri veya sosyal ortamda sigara dumanına maruz kalmak KOAH ve erişkin astımına neden olmaktadır.
  • Pasif içicilikten en çok bebekler ve çocuklar zarar görür. Bebeklerin yanında sigara içmek ani bebek ölümü, tedavi edilmediği takdirde işitme kaybına neden olacak kadar ciddi bir hastalık olan akut orta kulak iltihabı, menenjit (beyin zarı iltihabı),  uyku bozukluğu, zatürre, astım ya da solunum yolu enfeksiyonları gibi solunum yolu hastalıkları ve yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde de kanser gibi hastalıkların gelişme riskini, sıklığını ve şiddetini artırmaktadır.
  • Özellikle yanında sigara içilen çocuklarda öksürük, balgam çıkarma, burun tıkanıklığı gibi belirtiler çok daha sık görülmektedir.
  • Yanında sigara içilen bebeklerde daha yüksek bir ani ölüm eğilimi saptanmıştır.
  • Günde en az 7 saat tütün dumanına maruz kalan gebelerde düşük doğum ağırlıklı bebek ve erken doğum riski yaklaşık 2 kat yükselmektedir.

Hamilelik esnasında sigara kullanımı, hem anne hem de bebek sağlığı açısından zararlıdır. Bu dönemde içilen sigara, bebeklik ve çocukluk dönemlerindeki hastalık ve ölümlerin en önemli önlenebilir nedenleri arasındadır. Gebelik esnasında sigara kullanan annelerin bebeklerinde düşük doğum kilosu, ani ölüm sendromu, bebeğin anne karnında ölmesi, ileriki dönemlerde davranışsal sorunlar görülmesi gibi pek çok sorun ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle gebelikte sigaranın bırakılması anne ve bebek sağlığı açısından son derece önemlidir.

 

Sigaranın Kullanımının Gebe Kadınlar Üzerindeki Fizyolojik Etkileri

Sigara annenin başta solunum sistemi olmak üzere kalp, damarlar ve vücudun diğer tüm organlarına zarar vermektedir. Sigaranın bu zararlı etkileri kısa ve uzun süreli olmak üzere iki şekilde görülmektedir.

Sigara kullanımı gebelerde:

  • Akciğerleri daraltarak akciğerlere daha az hava girmesine neden olur,
  • Damarlar daraldığı için tansiyonu yükseltir,
  • Nabzı hızlandırır,
  • Bulantı ve kusmaları daha da artırır,
  • Koku ve tat duyusunda azaltır,
  • Çabuk yorulmaya yol açar,
  • İştahsızlığa neden olur.

Sigara Kullanımının Anne Karnındaki Bebek Üzerine Olan Olumsuz Etkileri

Sigaranın içinde bulunan maddelerden olan nikotin ve karbon monoksit bebek sağlığı açısından son derece zararlıdır. Bebek plasenta ve kordon aracılığıyla beslenmektedir. Sigara içen gebelerde, bebeğe yeterli miktarda oksijen taşınamadığından dolayı bebekler yeterince beslenememekte ve gelişememektedir. Oksijen, bebeklerin büyümesini ve gelişmelerini sağlayan en önemli taşıma aracıdır. Anne kanında oksijen azaldığı zaman bebeğe giden oksijen miktarı ve diğer besin öğelerinin miktarı da azalmaktadır. Dolayısıyla sigara içen annelerin bebeklerinde büyüme ve gelişme geriliği ortaya çıkabilmektedir. Sigarada bulunan diğer zararlı maddeler ise, anne kanı ile taşınarak, bebeğe kadar ulaşabilmekte ve bebek bu maddelerden zarar görebilmektedir.

Bebek anneye bağlıdır ve annenin yaptığı her hareketten etkilenmektedir. Gebelikte anne sigarayı bırakmaya başladığı andan itibaren bebek sağlığı da olumlu yönde etkilenmeye başlayacaktır. Anne sigarayı bıraktığında kanı zehirli maddelerden arınacak ve bebeğe daha bol miktarda oksijen gitmeye başlayacaktır. Bu nedenle anne adayı gebeliğinin hangi aşamasında olursa olsun sigarayı bırakma konusunda geç kalmış sayılmayacaktır.

Sigara ilk trimestirde (gebeliğin 12. haftasına kadar olan dönem) bırakıldığı zaman anne karnındaki bebek (fetüs), diğer dönemlere göre daha az zarar görür. Anne adayı ne kadar az sigara içerse, fetüs o düzeyde daha az etkilenir. Bu nedenle anne adaylarının sigarayı bırakmaları için çok fazla düşünecek zamanları yoktur ve bir an önce sigarayı bırakmaya karar vermeleri gerekir. Çünkü fetüs, tek bir sigara içildiğinde bile etkilenmektedir.

Hamilelik süresince tütün dumanına maruz kalma, anne karnındaki bebekte gelişim bozukluğu ve düşük ağırlıklı doğum riskini artırmaktadır. Anne karnında tütün dumanına maruziyet;  yeni doğan bebekte kan basıncı ve solunum düzensizlikleri, damak ve dudak yarığı, kan kanseri, bağırsak iltihabı, göz bozuklukları ve diğer öğrenme ve gelişim bozuklukları gibi sağlık problemlerinin gelişmesine neden olabilmektedir.

Bu yüzden hamileler başkasının kullandığı tütün ürününün -sigara, puro, pipo, nargile, elektronik sigara gibi- dumanına maruz kalmaktan kaçınmalıdırlar.

 UNUTMAYIN!

  • Duman nedeniyle ortamda bulunan kimyasallar sigara içiminden haftalar ve aylar sonra da temizlenememektedir.
  • Pencerelerin açık olması, havalandırma sistemlerinin çalışması bu konuda çözüm değildir.
  • Dünyada her yıl  sigara içmeyen 600.000 den fazla kişi pasif etkilenim nedeniyle ölmektedir.
  • Sigara Dumanından pasif etkilenim riski ile karşı karşıya kalan adolesanlar/çocuklar bu risk ile karşı karşıya kalmayanlara göre 1,5-2 kat daha fazla sigaraya başlamaktadırlar.
 
 
 
 
 

Beyin, insan vücudundaki en önemli organlardan birisidir. Sigara ile beyin ve sinir sistemi hastalıkları arasındaki ilişki iki açıdan önemlidir. Bunlardan birisi; sigaranın bağımlılık yapıcı etkisi, diğeri de sigara içilmesi durumunda beyinle ilgili olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır.

Sigara bağımlılık yapıcı bir maddedir. Sigara dumanı içinde bulunan ni­kotin hızla beyine ulaşarak haz duyusu meydana getirmekte, belli bir süre geçince kişi nikotinin haz duyusunu arar hale getirmekte ve sigara içmeye yönelmektedir.

Sigara ile beyin arasındaki ilişkinin diğer boyutu ise, beyin ve sinir sisteminde sigaranın neden olduğu hastalıklardır. Sigara, genel olarak damar sisteminde bozukluğa yol açmakta, beyindeki damarları da olumsuz yönde etkilemektedir. Sigara içenlerde; damar tıkanması, beyin kanaması, felç (inme) türü rahatsızlıklar daha sık görülmektedir. Beyin damarlarında daralma olduğunda beyin işlevleri za­yıflamakta, düşünme ve hafıza fonksiyonlarında da bozulma olmaktadır.

Sigara kullanımı ile depresyon ve alzheimer hastalığı arasında da ilişki mevcuttur. Sigara kullanımı ile depresyon arasındaki ilişki iki yönde de olabilmektedir. Şöyle ki; sigara içen kişiler arasında depresyon daha sık görülürken diğer yandan depresyondaki kişiler daha fazla sigara içme eğiliminde olmaktadır. Sigara içen kişilerde alzheimer hastalığının daha sık görüldüğü yönünde de bilgiler giderek artmaktadır.

Sigaranın yol açtığı bütün bu sorunlardan korunmak için sigaradan uzak durulması çok önemlidir. Sigara içmeyenler hiç içmemeli, içmekte olanlar da en kısa zamanda bu zararlı davranıştan uzaklaşmalıdır…Daha fazla bilgi edinmek için pdftıklayınız.

Tütün dumanına maruz kalma, yanan bir sigaranın ya da puro, pipo ve benzeri diğer tütün ürünlerinin ucundan dışarı çıkan duman ve başkalarının içtikleri tütün ürününden dışarı üflenen dumanın solunmasıdır. Bu durum, ikinci el sigara dumanı veya sigara dumanından pasif etkilenim şeklinde de tanımlanmaktadır.

Sigara dumanında yer alan zararlı maddelerin sigara içilen ortamın havasında ve yüzeylerde uzun süre kaldığı ve bu nedenle de kapalı ortamlarda hiçbir şekilde sigara içilmemesi gerektiği bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuştur.  Tütün dumanına direkt maruz kalınmasa bile daha önce ortamda sigara içilmişse, böyle bir ortama girilmesi halinde dahi sigara dumanından pasif etkilenim söz konusu olmaktadır. Bu durum üçüncü el sigara dumanı olarak tanımlanmakta ve sağlık açısından risk oluşturmaktadır. 

Tütün dumanına maruziyet, dünyada her yıl birçok insanın ölümüne neden olmaktadır. 

Dünya genelinde her yıl;

  • 700 milyon çocuk tütün dumanına maruz kalmaktadır.
  • 600 bin kişi tütün dumanına maruz kaldığı için yaşamını yitirmektedir.

Başkalarının tükettiği tütünün dumanına maruz kalmaktan kaynaklanan ölümler, trafik kazaları ve uyuşturucu madde kullanımına bağlı ölümlerden çok daha fazladır.

Tütün dumanına maruz kalmak, kanser, amfizem ve kalp krizleri gibi birçok öldürücü hastalığa neden olmaktadır.

Çocuklar tütün dumanının zararlı etkilerine karşı çok daha hassastır. Tütün dumanının zararları, maruz kalma süresi uzadıkça artmaktadır.

Tütün dumanı nedeniyle ortamda bulunan kimyasallar sigara içiminden haftalar hatta aylar sonra da temizlenememektedir. Pencerelerin açık olması, havalandırma sistemlerinin çalışması da bu konuda çözüm değildir.

Pasif etkilenimden korunmanın tek yolu, insanların kapalı ortamda sigara dumanına pasif olarak maruz kalmalarını önlemektir.

TÜTÜN DUMANINA MARUZİYET ÖZELLİKLE BEBEK VE ÇOCUKLARI TEHDİT ETMEKTEDİR!

Sigara içimi, yalnızca içene değil, yanında bulunanlara da zarar vermektedir. Bundan en çok etkilenen grupta ise bebekler ve çocuklar yer almaktadır. Akciğerleri henüz gelişmekte olan ve yetişkinlerden daha fazla ve hızlı nefes alıp veren çocuklar için sigaranın zararları daha yıkıcı olmaktadır.

Bebek ve çocukların yanında sigara içmek; ani bebek ölümü, tedavi edilmediği takdirde işitme kaybına neden olacak kadar ciddi bir hastalık olan akut orta kulak iltihabı, menenjit (beyin zarı iltihabı), uyku bozukluğu, zatürre, astım ya da solunum yolu enfeksiyonları gibi solunum yolu hastalıklarına neden olmaktadır. Yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde ise kanser gibi hastalıkların gelişme riskini, sıklığını ve şiddetini artırmaktadır.

Özellikle yanında sigara içilen çocuklarda öksürük, balgam çıkarma, burun tıkanıklığı gibi belirtiler çok daha sık görülmektedir…

Dünyada en fazla sayıda ölüme neden olan hastalıkların başında kalp-damar hastalıkları gelmektedir. Gelişmiş ülkelerdeki ölümlerin yarısına yakın bir bölümü, gelişmekte olan ülkelerde de üçte biri kalp-damar hastalıkları nedeniyle olmaktadır.

Ülkemizde meydana gelen ölümlerin %40,4* kadarının nedeni kalp-damar hastalıklarıdır. Bu nedenle kalp-damar hastalıklarından korunma çok önemlidir. Hastalıklardan korunma programları yapabilmek için hastalığın oluş mekanizmasının ve hastalığın oluşunda rolü olan etmen­lerin iyi bilinmesi gerekir. Kalp hastalıklarının meydana gelmesinde çok sayıda faktörün etkisi olmakla birlikte bunlar içinde üç tanesinin önemi daha büyüktür. Bunlar; yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve si­gara içilmesidir. Görüldüğü gibi sigara içilmesi kalp hastalıklarının oluş­masındaki başlıca etmenlerden birisidir. Sigara içenlerde kalp hastalığı riski, sigara içmeyenlerle kıyaslandığında 2-5 kat daha fazla bulunmakta­dır. Sigara içen kişilerin tansiyon ve kan kolesterol düzeyleri de yüksekse bu hastalıkların meydana gelme riski daha fazla olmaktadır. Sigara ile mücade bakımından da etkili yaklaşım sigara alışkanlığının hiç edinilmemesidir. Ancak sigara içmekte olan kişiler açısından da oldukça başarılı yaklaşımlar söz konusudur… Daha fazla bilgi edinmek için pdftıklayınız.

Kaynak: TÜİK 2014 yılı Ölüm Nedeni İstatistikleri

Tütün dumanı; formaldehit, siyanür, amonyak, karbon monoksit, naftalin, kadmiyum (pil asidi) ve aseton (oje çıkarıcı) gibi 4.000 kimyasal madde içerir.  Arsenik, benzen, vinil klorür gibi en az 81 tanesi kanserojen olan bu kimyasal karışımlar, tütün dumanında, sigarayı içen kişinin doğrudan içine çektiği dumandan çok daha fazla bulunur. Ayrıca tüm bu kimyasal ve zehirli maddelere ek olarak sigarada yüksek düzeyde bağımlılığa yol açan nikotin ve sigaranın tadını daha hoş hale getirmek, tüketicilerin sürekli sigara kullanımını sağlamak amacıyla eklenmiş olan birçok katkı maddesi yer almaktadır.

Tütün dumanı içindeki hangi maddeler hastalık yapar?

Tütün dumanında bulunan kimyasal maddelerin arasında yer alan asitler, alkol aldehitler, ketonlar, siyanür, karbon monoksit gibi maddeler doğrudan zehir etkisi gösterirler ve organlarda tahribat yaparlar. Kalp hastalıkları, akciğer kanseri, vücuttaki başka kanserler (gırtlak kanseri, mesane kanseri, yemek borusu kanseri, rahim kanseri v.b.) bronşit, amfizem gibi pek çok hastalığın sigaraya bağlı olarak meydana geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Tütün Dumanında bulunan karbon monoksitin etkileri nelerdir?

Sigara dumanının içinde %4 oranında karbon monoksit bulunur. Bu gaz, alyuvarlardaki hemoglobine bağlanarak hemoglobinin oksijen taşımasını engeller. Sigara içenlerde hemoglobinin oksijen taşıma kapasitesi %2.5 ile %15 arasında azalır. Bunun sonucunda organlar yeterli oksijen alamazlar. Özellikle beynin yeterli oksijen alamaması sonucu düşünme, karar verme, net görme ve işitme gibi önemli bazı fonksiyonlarında zayıflama olur. Karbon monoksit ayrıca damarlarda kolesterol depolanmasına yol açar.

Tütün Dumanına Maruz Kalma, Dünyada Her Yıl Milyonlarca İnsanın Ölümüne Neden Olmaktadır

  1. Başkalarının tütün dumanına sadece 30 dakika maruz kalmak, uzun süreli sigara içiciliğinde ortaya çıkanlarla aynı fiziksel etkileri ortaya çıkarmakta ve sigara içmeyenlerde kalp hastalığı riskini arttırmaktadır.
  2. Tütün dumanının zararları, maruz kalma süresi uzadıkça artmaktadır.
  3. Başkalarının tütün dumanını solumaktan kaynaklanan kanser ölümlerinin oranı; asbest, radyoaktif nükleid, arsenik, benzen, vinil klorür, radyasyon, pestisid (tarım ilaçları), tehlikeli atıklar, içme suyunda bulunan kimyasallar, endüstriyel kimyasallar ve madeni atıkların hepsinin toplamından kaynaklanan kanser ölümleri oranından daha fazladır.
  4. Tütün dumanına maruz kalmak, kanser, amfizem ve kalp hastalıkları gibi birçok hastalığa neden olmaktadır.

Tütün Dumanına Maruziyet Özellikle Bebek Ve Çocukları Tehdit Etmektedir

Bebek ve çocukların yanında sigara içmek; ani bebek ölümlerine, astım ya da solunum yolu enfeksiyonlarına, kulak enfeksiyonlarına, uyku bozukluklarına neden olmaktadır. Yaşamlarının ilerleyen dönemlerinde ise kanser gibi hastalıkların gelişme riskini artırmaktadır. Günde en az 7 saat tütün dumanına maruz kalan gebelerde düşük doğum ağırlıklı bebek ve erken doğum riski yaklaşık 2 kat yükselmektedir.

 
 
 
 
 

Gebelik esnasında sigara kullanımı, hem anne hem de bebeğin sağlığı açısından son derece zararlıdır. Sigara 4000 tane kimyasal madde içermektedir. Sigara annenin başta solunum sistemi olmak üzere kalp, damarlar ve vücudun diğer tüm organlarına zarar vermektedir.

Sigaranın Gebe Kadınlardaki Fizyolojik Etkileri:

  • Akciğerleri daraltarak akciğerlere daha az hava girmesine neden olur,
  • Damarlar daraldığı için tansiyonu yükseltir,
  • Nabzı hızlandırır,
  • Bulantı ve kusmaları daha da artırır,
  • Koku ve tat duyusunu azaltır,
  • Çabuk yorulmaya yol açar,
  • İştahsızlığa neden olur.

Sigaranın Anne Karnındaki Bebek Üzerine Olan Olumsuz Etkileri

Sigaranın içinde bulunan maddelerden olan nikotin ve karbonmonoksit bebek sağlığı açısından son derece zararlıdır. Bebek plasenta ve kordon aracılığıyla beslenmektedir. Sigara içen gebelerde, bebeğe yeterli miktarda oksijen taşınamadığından dolayı bebekler yeterince beslenememekte ve gelişememektedir. Oksijen bebeklerin büyümesini ve gelişmelerini sağlayan en önemli taşıma aracıdır. Anne kanında oksijen azaldığı zaman bebeğe giden oksijen miktarı ve diğer besin öğelerinin miktarı da azalmaktadır. Dolayısıyla sigara içen annelerin bebeklerinde büyüme ve gelişme geriliği ortaya çıkabilmektedir. Sigarada bulunan diğer zararlı maddeler ise, anne kanı ile taşınarak, bebeğe kadar ulaşabilmekte ve bebek bu maddelerden zarar görebilmektedir… Daha fazla bilgi almak içinpdf tıklayınız.

Modern tıptaki gelişmelere rağmen, dünyada ve ülkemizde ölüm nedenleri arasında halen ilk sıralarda yer almasından dolayı kanser önemli bir halk sağlığı sorunudur. Dünyada her yıl 14 milyon insana kanser teşhisi konulmakta ve bu kişilerin 8 milyonu kanser nedeniyle yaşamını yitirmektedir. Kanser, çeşitli risk faktörlerine bağlı olarak oluşabilen bir hastalıktır. Bu nedenler arasında çevresel faktörler önemli yer tutmaktadır. Bireysel bir davranış özelliği olan sigara içil­mesinin de çeşitli kanserlerde rolü olduğu bilinmektedir. Tütün içimi ile ilişkili olarak başta akciğer kanseri olmak üzere, oral kavite ve larinks, mesane, özofagus, karaciğer, pakreas, kemik, lösemi, mide, böbrek ve serviks kanseri görülebilmektedir. Korunmada, başta sigara ve alkol olmak üzere, kanser yapıcı çevresel etkenlerden uzak durmak oldukça önemlidir…Daha fazla bilgi edinek için pdftıklayınız.

Elektronik sigara, nikotin içeren sıvıyı buharlaştıran bir mekanizmaya sahip bir araçtır. Elektronik sigara; söylenildiği gibi zararsız olmayıp insan sağlığı açısından tehlikeli olduğu bilinen maddeler ihtiva etmektedir. E-sigaralarda, sigaralardakinin benzeri (formaldehit, asetaldehit, akrolein, dietilene glikol, nikel, kromium, kurşun vb.) kimyasallar bulunmaktadır.

Günümüzde e-sigaraların güvenilirliğine ilişkin hiçbir bilimsel çalışma yoktur. Her ne kadar bu sigaraların tütün içermediği iddia edilse de içlerinde bağımlılığa yol açan nikotin bulunmaktadır.

Elektronik sigaralarda; kartuşlarında sızıntı, kartuş değişimi sonrası nikotinin kazara alınması, istem dışı yüksek doz nikotin alma olasılığı gibi birçok teknik kusurlar da bulunmaktadır.

Elektronik sigaraların kullanımına bağlı ince ve çok ince sıvı parçacıkları, nikotin ve dış ortama salındıklarında kansere yol açan maddeler açığa çıkmaktadır. Bu maddeler  elektronik sigaraya bağlı pasif etkilenime yol açmaktadır. 

Elektronik sigaranın, toplumda sigaraya karşı oluşmuş negatif bakış açısını olumlu yönde değiştireceği, sigaraya bakışı yeniden "normalleştireceği" endişesi bulunmaktadır. Ayrıca aromalı elektronik sigaraların da başta çocuklar olmak üzere kişileri sigaraya alıştıracağı konusunda endişeler bulunmaktadır.

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (Food and Drug Administration-FDA),  2009 yılında piyasada yer alan 18 çeşit elektronik sigara kartuşunu incelemiş ve bu araştırmalar sonunda, elektronik sigaraların gösterildiği gibi masum olmadığını, bazı markaların elektronik sigaralarında kanserojen maddelerin bulunduğunu açıklamıştır. Bu konuda yapılan sağlık uyarılarının ise yetersiz olduğunu belirtmiştir.

Elektronik sigara, 4207 Sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun kapsamında içeriği ne olursa olsun “tütün ürünü” olarak kabul edilmiştir. Ülkemizde hiçbir elektronik sigaraya ruhsat verilmemiştir. Bu ürünlerin ülkemize girişi kaçak yollarla olmaktadır.

İnfertilite, çiftlerin bir yıl süresince çocuk istemeleri ve korunma yön­temi kullanmadan düzenli cinsel ilişkide bulunmalarına rağmen gebeliğin gerçekleşmemesi olarak tanımlanmaktadır.

Sigara içen kadınlarda infertilite görülme oranı, içmeyenlere oranla 10 kat daha faz­ladır. Sigara içiminin kadınlarda infertiliteye neden olduğu be­lirtilmektedir. Buna ek olarak; sigara içen kadınlarda yumurtalık fonksi­yonlarında azalma, menapoza daha erken yaşta girme, kendiliğinden dü­şük riskinde artma, erken doğum eylemi ve düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma riskinde artma olduğu belirtilmektedir. Sigara içen kadınlarda, sigara içmeyenlere göre doğurganlığın düşük, gebe kalma süresinin 3–12 ay arasında daha uzun olduğu da belirtilmektedir.

Erkeklerde de sigara içimi, üreme fonksiyonlarının olumsuz yönde etkilenmesi­ne neden olmaktadır. Erkeğin sigara içmesi; sperm konsantrasyonunun azalmasına, sperm hareketlerinin azalmasına, sperm sayısının azalması­na, spermin kadının yumurta hücresini delme yeteneğinin azalmasına ve sperm hücresinde DNA hasarının artmasına neden olmaktadır.

Sigara içiminin infertilite nedeni ile yardımcı üreme teknikleri uygula­nan bireyler üzerinde de olumsuz etkileri bulunmaktadır. İnfertil çiftlerin sigara içmemesi ya da tedaviye başlama­dan önce sigarayı bırakmaları tedaviden başarılı sonuçların elde edilmesi açısından son derece önemlidir…Daha fazla bilgi almak için pdftıklayınız.

Sigara veya tütün kullanımı ağız ve diş sağlığı için oldukça zararlıdır. Bu zararları şöyle sıralayabiliriz:

  • Dişlerin üzerinde katran artıkları veya koyu-kahverengi lekeler,
  • Damakta kırmızı renkli iltihabi oluşumlar,
  • Dişeti hastalığına yatkınlık,
  • Kötü ağız kokusu,
  • Siyah kıllı dil görüntüsü,
  • Ağızda doku bozuklukları,
  • Dişeti çekilmesi
  • Ağız kanseri

Sigara, kötü ağız kokusuna neden olur,  ağızın kimyasını etkiler, aşırı plak oluşumuna sebep olur. Sigara içen bireyler her zaman kötü ağız kokusuyla yaşamak zorunda olduklarını unutmamalıdırlar. Aynı zamanda sigara diş ve dişetlerinde ciddi derecede renklenme yapar. Sigara içenlerde dişeti problemleri, tat duyusunda azalma ve bağışıklığın azalmasıyla da ağızda iltihabi oluşumlar görülür.

Sigaranın yol açtığı zararlardan biri olan ağız kanserlerinin %75’inde sigara ve alkol alışkanlığı olduğu saptanmıştır. Sigara içmek dudak, da­mak, yanak ve diş etlerinde ağız kanserlerine de zemin hazırlamaktadır. Kişi sigarayı bırakırsa ağız kanseri riski önemli ölçüde azalmaktadır… Daha fazlabilgi edinmek için pdftıklayınız.