Kanser günümüzün önemli bir halk sağlığı sorunu olup gündemdeki yerini korumaktadır. Sebebi bilinen ölümler sıralamasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sıradaki kanser, öldürücülüğü yanında bıraktığı sakatlıklar ve tedavisindeki yüksek maliyetler nedeniyle iş gücünde ve ülke ekonomisinde çok ağır kayıplara neden olmaktadır.
Kanser konusunda toplumda farkındalık sağlanması, toplum bilincinin geliştirilmesi ve kanser taramaları, kanserle mücadelede en etkili yöntemlerin başında gelmektedir. Ülkemizde de Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği üç kanser türünde tarama yapılmaktadır.
Taraması yapılan kanserler:
Kadınlarda meme kanseri tarama programı kapsamında;
- Ayda bir kendi kendine meme muayenesi (KKMM) yapması için danışmanlığın verilmesi
- Yılda bir klinik meme muayenesi
- 40-69 yaş arası kadınlara 2 yılda bir mammografi çekimi,
Kadınlarda serviks kanseri tarama programı kapsamında;
- 30-65 yaş aralığındaki kadınlardan 5 yılda bir smear ve HPV -DNA testi yapılması
Kolorektal kanser taramaları;
- 50-70 yaş aralığındaki erkek ve kadınlarda 2 yılda bir gaitada gizli kan testi yapılması,
- 50-70 yaş arasında 10 yılda bir Kolonoskopi yapılmaktadır.
Kanser beraberinde taşıdığı fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra sosyal, maddi ve manevi yönleri ile mücadelesi zor bir hastalıktır. Dünya genelinde de kanser hastalığının yükü her geçen gün artış göstermektedir. Yirmi birinci yüzyılda kanser konusunda en önemli kontrol stratejisinin korunma ve erken teşhis olduğu bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, kanserojen maddelerin tespiti ve gerekli önlemlerin zamanında alınması oldukça önemlidir.
Hepatit B virüsü; kan ve diğer vücut sıvıları ile bunların...
Read moreAlkollü içeceklerin enerji içeriği yüksek olup vücut ağırlığının artışına (kiloluk,...
Read moreSon yıllarda yetersiz D vitamini alımı ile bazı kanser türleri...
Read moreYeterli düzeyde fiziksel aktivite yapmak Fiziksel aktivite egzersiz ve sporu...
Read moreSağlıklı kiloda olup olmadığımızı nasıl bilebiliriz? On dokuz yaş ve...
Read moreKanser; vücuttaki normal hücrelerin çok aşamalı bir süreçte tümör hücrelerine...
Read moreSigara Başta Olmak Üzere Tütün Ürünlerinin Hiçbirini Kullanmamak Sigara kullanımı...
Read moreAsbest Nedir? Asbest, tabiatta doğal olarak bulunan ve lifsi (iğsi)...
Read moreTütün, yapraklı bir bitki olup farklı toprak ve iklim tiplerine...
Read moreDünyada Mevcut Durum Kanser beraberinde taşıdığı fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra...
Read moreEmzirmenin anne ve bebek sağlığı üzerindeki birçok yararlı etkisinin yanında...
Read moreProtein ve Kanser: Yüksek miktarda hayvansal protein alımı kanser ile...
Read moreKanserlere erken tanı konması halinde, kansere bağlı ölümlerin azaltılması mümkündür....
Read moreHava kirliliği, iç veya dış ortamın, atmosferin doğal özelliklerini değiştiren...
Read moreYeterli ve dengeli diğer bir deyişle sağlıklı beslenme; süt ve...
Read moreKömür veya biyokütlenin (gübre, odun kömürü, odun veya ürün kalıntıları)...
Read moreİnsanlardaki kanserlerin 4-5’i kadarı çalışma sırasında karşılaşılan faktörlerin etkisiyle meydana...
Read moreRadon kaya ve toprakta bulunan uranyumun bozulmasıyla oluşan kokusuz, renksiz...
Read moreKanserin sebebi kesin olarak bilinmemektedir. Kanser hastalığı için iki grup risk faktörü vardır. Bunlar değiştirilebilir faktörler ve değiştirilemeyen faktörlerdir. Değiştirilemeyen faktörler yaş, cinsiyet ve aile öyküsüdür. Değiştirilebilir faktörler ise çevresel etkenlerdir. Bunlar:
- Sigara ve alkol kullanımı,
- Radyasyona maruz kalma,
- Bazı virüsler,
- Kötü beslenme alışkanlığı,
- Gıdalardaki katkı maddeleri,
- Uzun süre güneş ışığına maruz kalma,
- Aşırı dozda röntgen ışınına maruz kalma,
- Bazı kimyasal maddeler (katran, benzin, boya maddeleri, asbest v.b.),
- Hava kirliliği,
Bu risk faktörlerinden biri veya daha fazlasına maruz kalmak bu kişide kesin kanser gelişeceğini göstermez, ama kansere yakalanma ihtimalini arttırır. Bazı insanlar birçok risk faktörü bulundurmasına rağmen yaşamı boyunca hiç kansere yakalanmazken, kanser tanısı konulan bazı hastalarda ise hiçbir risk faktörüne rastlanmayabilir.
Sık Görülen Kanser Tipleri
- Cilt kanseri
- Meme kanseri
- Akciğer kanseri
- Prostat kanseri
- Mide kanseri
- Kalın bağırsak (kolon) kanseri
- Rahim ağzı (serviks) kanseri
- Lenf bezi tümörleri
Kanser tiplerinin görülme sıklığı açısından kadın ve erkekler farklılık göstermektedir. Coğrafi bölgelere ve ırka göre de kanser sıklığı farklılıklar gösterir. Hem erkeklerde, hem kadınlarda en çok görülen kanser çeşidi, deri kanseridir. Türkiye'de bunu erkeklerde akciğer, prostat, kalın barsak, rektum, mide ve pankreas; kadınlarda meme, akciğer, kalın barsak, rektum, serviks, over, mide ve pankreas kanserleri takip etmektedir.
Son yirmi-otuz yıl içinde, ortalama ömrün uzamasıyla nüfusun içindeki yaşlı sayısının artmasına, aynı zamanda da sigara içenlerin çok sayısında artış olmasına bağlı olarak, kanser hastalıklarının sayısında gözle görülür bir artma olmuştur. Kadınlarda sigara kullanımının yaygınlaşması ile paralel olarak akciğer kanseri sıklığı meme kanserine yaklaşmaktadır.
Kanserde
yaygın olarak kullanılan
tedavi yöntemleri cerrahi,
radyoterapi ve
kemoterapidir. Daha az
sıklıkla hormon tedavileri,
biyolojik tedavi yöntemleri ve
hedefe yönelik tedaviler
kullanılır. Bu tedavi
yöntemleri tek başına veya
birlikte uygulanmaktadır. İlk
uygulanan tedavi genellikle
birinci basamak tedavi olarak
bilinmektedir. Birinci
basamak tedavinin
arkasından verilen tedavi
adjuvan tedavi olarak
adlandırılır. Cerrahi
tedaviden sonra uygulanan
kemoterapi adjuvan
tedavidir. İlk basamak
tedaviden önce uygulanan
tedavide neoadjuvan
tedavidir.
Örneğin; cerrahi tedavi
öncesi uygulanan
hormonoterapi neoadjuvan
tedavidir.Pek çok deneysel
tedavi yöntemi klinik
çalışmalarla test
edilmektedir. Kanser tedavisi
giderek daha çok özel
uzmanlık gerektirir hale
gelmektedir, tedavi
genellikle medikal onkoloji
uzmanı tarafından
yönlendirilen bir ekiple
yürütülmektedir. Tedaviye
başlamadan önce tedavinin
hedeflerini, ne kadar
süreceğini ve potansiyel yan
etkilerini bilmek
isteyeceksiniz. Kanser
tedavisinde önemli bir
noktada hastalar ve hasta
yakınlarının, doktorları ve
onların önerdikleri tedavi
konusunda kendilerini rahat
hissetmeleridir. Bazen
tedaviniz konusunda ikinci
bir görüş almak
isteyebilirsiniz.
Evreleme kanserin nerede yerleştiğinin, nerelere yayıldığının ya da vücutta diğer...
Read moreBiyolojik tedavi immünoterapi olarak da bilinmektedir, kansere karşı vücut savunma...
Read moreBu ajanlar direkt olarak kanser hücrelerindeki proteinlerle bağlanırlar, böylelikle kemoterapi...
Read moreKanser tedavi edilebilir olmakla birlikte her zaman mümkün olmamaktadır. Palyatif...
Read moreTamamlayıcı veya alternatif tıp terimi alışılagelmiş geleneksel tedavi yöntemleri dışındaki...
Read moreCerrahi, kanserli dokunun vücuttan çıkartılmasıdır. Pek çok kanserde cerrahi tedavi...
Read moreProstat kanseri ve meme kanseri gibi bazı kanserler vücutta hormon...
Read moreKemoterapi, kanser hücrelerini yok etmek veya bu hücrelerin büyümesini kontrol...
Read moreBugün için kanser tedavisinde etkili olan ana yöntemler; cerrahi, kemoterapi,...
Read moreKanser, anormal hücrelerin hızla bölünmesi ve diğer doku ve organlara yayılması sonucu ortaya çıkan çok sayıda hastalık için kullanılan ortak terimdir. Yüzden fazla türde kanser çeşidi bulunmakta olup kanser türleri isimlerini genelde kanserlerin oluştuğu organ veya dokudan alırlar.
Larinkste yani gırtlakta başlayan kanserler, laringeal kanserler olarak adlandırılır. Hipofarinkste...
Read moreOral kavite olarak isimlendirilen bölge; dudakların ve yanakların iç kısmını,...
Read moreDudak kanserleri en sık alt dudakta, daha az sıklıkla ağız...
Read moreTükrük, yiyecekleri sindirme sürecine başlayan enzimleri içerir. Ayrıca ağız ve...
Read moreRisk Faktörleri Risk faktörü olarak tanımlanan etmenler, bir hastalığın gelişme...
Read moreBaş ve boyun kanserleri, erken teşhis edildiğinde tedavi edilebilen kanser...
Read moreSafra kesesi kastan yapılmış armut biçimimde bir torbadır ve karaciğerin...
Read moreMeme kanseri kadınlarda görülen kanser tipleri arasında birinci sırada yer...
Read moreEndometrium kanseri endometrium olarak isimlendirilen rahim iç zarının kanseridir. Rahim;...
Read moreProstat, erkek üreme sisteminin parçası olan bir salgı bezidir. Mesanenin...
Read moreBelirtileri İdrarda ve ciltte sararma Üst/orta karın veya sırt bölgesinde...
Read moreRahim ağzı kanseri; dünyada kadınlarda meme kanseri ve kalın bağırsak...
Read moreBelirtileri İnatçı kasık ve karın ağrısıYumurtalık kanserinin en sık görülen...
Read moreKalın Bağırsak Kanseri (Kolorektal Kanser) Kanser hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya...
Read moreMide kaburgaların altında karnın üst bölgesinde yer alan içi boş...
Read moreMesane içerisinde yer alan hücreler kontrolsüz bir şekilde çoğaldıkları zaman...
Read moreCilde rengini veren melanositlerden kaynaklanan bir cilt tümörüdür. Melanositler, cilde...
Read moreBelirtileri En sık görülen belirtiler şunlardır; Üst karın bölgesinde rahatsızlık...
Read moreLösemi, kan hücrelerinin özellikle de akyuvarların normalin üzerinde çoğalması ile...
Read moreRisk Faktörleri Risk faktörü olarak tanımlanan etmenler, bir hastalığın gelişme...
Read moreCilt dokularından kaynaklanan kanserlerdir. Birden fazla türü vardır. Cilde rengini...
Read moreBöbrekler kırmızı-kahverengi renkte ince bir kapsülle örtülü fasulye biçiminde iki...
Read moreAnüs bağırsakların dışa açıldığı dışkılamanın yapıldığı organdır. Halk arasında makat...
Read moreAkciğer vücudumuzun oksijen gereksinimini sağlayan organımızdır. Her organ gibi akciğerimiz...
Read moreÖzefagus ağız boşluğunun sonundan başlayarak göğüs kafesi içinde soluk borusunun...
Read moreKanserin belirtilerini bilmek hastalığın erken teşhisi açısından önemlidir, ancak bu belirtilerin birine veya daha fazlasına sahip olmak kişinin kanser olduğu anlamına da gelmez.
Açıklanamayan kilo kaybı: Birçok kanserin; özellikle mide, pankreas, yemek borusu (ösefagus) kanseri ve akciğer kanseri gibi; ilk belirtisi açıklanamayan kilo kaybıdır.
Biyolojik Risk Faktörleri: Biyolojik Risk Faktörleri; yaş, cinsiyet ve ırk gibi fiziksel özelliklerdir. Fiziksel ve biyolojik özelliklerin, kanser için risk faktörü olup olmayacağı, kanserin tipine bağlıdır. Belli tip kanserler için risk oluşturabilecek biyolojik ve fiziksel özellikler şunlar olabilir.
Cinsiyet: Bazı kanser türleri cinsiyetle ilişkilidir. Örneğin prostat bezi sadece erkeklerde olduğu için, prostat kanseri erkeklerde görülür. Meme kanseri hem kadın hem de erkeklerde görülebilir, ancak kadınların meme kanserine yakalanma riski daha yüksektir.
Yaş: Pek çok kanser türü yaşlılarda ortaya çıkar. 50 yaşın üstündeki kişilerde kanser görülme riski daha yüksektir.
Irk: Bazı ırklarda belli tip kanserler saha sık görülmektedir. Örneğin Amerikalı zencilerde prostat kanseri daha sık görülür.
Cilt: Sarışınlarda cilt kanseri daha sık görülmektedir.
Çevresel Risk Faktörleri: Yaşadığınız ya da çalıştığınız çevre koşulları kanser gelişimi için risk faktörü olabilir. Ev ya da iş yerinde bulunan bazı maddeler, kanser riskini artırır. Asbest, radon, hava kirliliği, UV radyasyon, sigaraya maruz kalma çevresel risk faktörlerindendir.
Yine diyetle alınan bazı besinler kanser gelişim riskini artırırken, bazıları da koruyucu olabilmektedir.
Genetik Risk Faktörleri: Genetik Risk Faktörleri, aileden kalıtımsal olarak geçen genlerle ilişkilidir.
Aile üyelerinden birinde genç yaşta kanser teşhis edilen bireylerde, üç veya daha fazla kuşakta aynı tip kanser öyküsü bulunanlarda, anne veya baba tarafından üçten fazla kanser olgusu bulunan kişilerde ve aile bireylerinden birinde iki veya daha fazla farklı tip kanser bulunan bireylerde kanser gelişme riski yüksektir.
Aile bireyleri arasından birden fazla kişide aynı tip kanser olsa bile bu kalıtımsal olmayabilir. Kanserin kalıtımsal olduğundan şüphe ediliyorsa genetik tarama testleri yapılmalıdır.
- Ateş: Kanserde sıklıkla görülür fakat genelde ileri evre kanserler ile birliktedir. Kan kanseri ve lenf bezi tümörlerinde ise başlangıç belirtisi olarak ortaya çıkabilir.
- Halsizlik: Kan kanseri veya kansızlığa neden olabilen mide veya kalın bağırsak kanseri gibi kanserlerde erken ortaya çıkabilir. Halsizlik kanserin seyrini tahmin etme konusunda önemli bir bulgudur.
- Ağrı: Kemik veya testis tümörlerinde ilk belirti olabilir ama genelde ileri evre kanse
- Memede veya vücutta hissedilen kitleler: Özellikle meme, testis, lenf bezi veya yumuşak doku tümörleri cilt altında bir yumru veya şişlik ile hissedilebilir.
- Cilt değişiklikleri: Cilt tümörleri haricinde iç organ tümörlerinde de görülebilir. Bazı kanserlerde sarılık, ciltte koyulaşma veya ciltte kızarıklık görülebilir.
- Kanama: Olağan dışı kanama birçok kanserde erken veya geç dönemde ortaya çıkabilir. Balgamda kan görülmesi akciğer, dışkıda kan görülmesi kalın bağırsak, idrarda kan görülmesi idrar torbası (mesane), zamansız vajinal kanama ise rahim veya rahim ağzı (serviks) kanserinin belirtisi olabilir.
- Dışkılama veya idrar yapma alışkanlığında değişiklik: Uzun süreli kabızlık, ishal veya dışkı boyutunda değişiklik kalın bağırsak kanserinin ilk belirtisi olabilir. İdrar yaparken sancı, idrarda kan görülmesi veya idrar yapma sıklığının değişmesi prostat veya idrar torbası (mesane) kanserinin ilk belirtileri olabilir.
- Öksürük ve horlama: İnatçı ve geçmeyen öksürük akciğer kanserinin horlama ise gırtlak (larinks) kanserinin ilk belirtileri olabilir.
- Ben ve siğillerdeki değişiklikler: Vücudumuzda yıllardır mevcut olan bir ben veya siğilde şekil, boyut veya renkte yeni ortaya çıkan bir değişiklik durumunda hemen bir doktora müracaat edilmelidir. Zira melanom denilen cilt tümörlerinde erken teşhis ile tedavi şansı artmaktadır.
Kanser tedavi sürecinde kullanılan ilaçlara bağlı bazı yan etkiler ortaya çıkmaktadır. Bu etkileri en aza indirmek ve tedavi sürecini başarılı bir şekilde sürdürmek mümkündür. Bunun için kişilerin her aşamada sağlık okuryazarlık düzeyini artırmak gerekmektedir.
Bulantı, boğazın arka tarafında ve midede hissedilen rahatsız edici bir...
Read moreKanser hastalarında pek çok neden ishale sebep olabilir. Özet olarak...
Read moreDışkılama sayınızın her zamankinden daha az olmasına, dışkının sertleşmesi, ağrılı...
Read moreKemoterapi kanser hücreleri ile beraber saç hücrelerini de etkiler. Bunun...
Read moreVücudumuzda kemik iliği adını verdiğimiz, bazı kemiklerin içerisinde bulunan bölümler...
Read moreTıp alanında zencefil kullanımının 2500 yıl öncesine dayanan uzun bir...
Read moreTurpgiller ; Brassica cinsi bitkilerin bir parçasıdır. Brokoli, roka, çin...
Read moreBelli bir tür kansere yakalanma olasılığını artıran her şey risk faktörüdür. Sigara, alkol vb. gibi risk faktörleri kontrol edilebilirken, yaş, genetik özellikler gibi bazı risk faktörleri de kontrol edilememektedir. Pek çok risk faktörünün direkt olarak hastalığa neden olup olmadığı bilinmemektedir. Risk faktörleri, doktorların kansere yakalanma olasılığı yüksek kişileri teşhis etmesinde yardımcıdır.
Risk faktörlerinin bilinmesi önemlidir.
Akrabalarında kanser öyküsü olan genç insanlar daha yüksek riske sahiptir. Örneğin anne veya kızkardeşinde meme kanseri öyküsü olan bir kadında, aile öyküsü olmayan kadına göre meme kanseri gelişme riski iki kat fazladır.
Kanser öyküsü olanların, daha erken dönemde ve daha sık aralıklarla tarama testlerinden geçmesi faydalı olacaktır. Bu kişilerde genetik testlerin yapılmasında önerilmektedir.
Risk faktörleri dört grupta toplanabilir.
- Davranışsal Risk Faktörleri: Sigara içmek, diyet, egzersiz ve alkol tüketimi gibi değiştirebileceğiniz risk faktörleridir. Sigarayı bırakmak veya düzenli egzersizlerle kansere yakalanma riskinizi azaltabilirsiniz.
- Biyolojik Risk Faktörleri: Biyolojik Risk Faktörleri; yaş, cinsiyet ve ırk gibi fiziksel özelliklerdir. Fiziksel ve biyolojik özelliklerin, kanser için risk faktörü olup olmayacağı, kanserin tipine bağlıdır. Belli tip kanserler için risk oluşturabilecek biyolojik ve fiziksel özellikler şunlar olabilir.
Cinsiyet: Bazı kanser türleri cinsiyetle ilişkilidir. Örneğin prostat bezi sadece erkeklerde olduğu için, prostat kanseri erkeklerde görülür. Meme kanseri hem kadın hem de erkeklerde görülebilir, ancak kadınların meme kanserine yakalanma riski daha yüksektir.
Yaş: Pek çok kanser türü yaşlılarda ortaya çıkar. 50 yaşın üstündeki kişilerde kanser görülme riski daha yüksektir.
Irk: Bazı ırklarda belli tip kanserler saha sık görülmektedir. Örneğin Amerikalı zencilerde prostat kanseri daha sık görülür.
Cilt: Sarışınlarda cilt kanseri daha sık görülmektedir.
- Çevresel Risk Faktörleri: Yaşadığınız ya da çalıştığınız çevre koşulları kanser gelişimi için risk faktörü olabilir. Ev ya da iş yerinde bulunan bazı maddeler, kanser riskini artırır. Asbest, radon, hava kirliliği, UV radyasyon, sigaraya maruz kalma çevresel risk faktörlerindendir.
Yine diyetle alınan bazı besinler kanser gelişim riskini artırırken, bazıları da koruyucu olabilmektedir.
- Genetik Risk Faktörleri: Genetik Risk Faktörleri, aileden kalıtımsal olarak geçen genlerle ilişkilidir.
Aile üyelerinden birinde genç yaşta kanser teşhis edilen bireylerde, üç veya daha fazla kuşakta aynı tip kanser öyküsü bulunanlarda, anne veya baba tarafından üçten fazla kanser olgusu bulunan kişilerde ve aile bireylerinden birinde iki veya daha fazla farklı tip kanser bulunan bireylerde kanser gelişme riski yüksektir.
Aile bireyleri arasından birden fazla kişide aynı tip kanser olsa bile bu kalıtımsal olmayabilir. Kanserin kalıtımsal olduğundan şüphe ediliyorsa genetik tarama testleri yapılmalıdır.
Sonuç :
Modern tıptaki gelişmelere rağmen, dünyada ve ülkemizde ölüm nedenleri arasında halen ilk sıralarda yer almasından dolayı kanser önemli bir sağlık sorunudur. Tanısı ve tedavisi farklı uzmanlık dallarının işbirliğini gerektirmektedir. Kanserde erken tanı önemlidir. Türkiye'de özellikle meme, rahim ağzı (serviks) ve bağırsak kanserinin erken tanısı konusunda ulusal tarama programları mevcuttur.
Kanserden korunma kanserin tedavisinden daha önemli bir husustur. Korunmada, yukarıda anlatılan başta sigara ve alkol olmak üzere, kanser yapıcı çevresel etkenlerden uzak durmak önemlidir. Bunun dışında düzenli spor yapmak, aşırı güneşten ışığından sakınmak, özellikle meyve ve sebze ağırlıklı uygun bir diyet uygulamak ve doğal gıdalarla beslenmek kanser sıklığını azaltabilir.
Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz olarak bölünüp çoğalmasıyla beliren kötü urlara denir. Genel anlamda ise kanser vücudumuzun çeşitli bölgelerindeki hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile oluşan 100'den fazla hastalık grubudur. Çok çeşitli kanser tipleri olmasına rağmen, hepsi anormal hücrelerin kontrol dışı çoğalması ile başlar. Tedavi edilmez ise ciddi rahatsızlıklara, hatta ölüme dahi neden olabilir.
Kanser (cancer) terimi, tıbbın babası olarak bilinen Yunan fizikçi Hippocrates (MÖ 460-370) tarafından oluşturulmuştur. Hippocrates carcinos ve carcinoma terimlerini ülser oluşturan ve ülser oluşturmayan tümörler için kullanmıştır.
Normal Bir Hücre Nasıl Kansere Dönüşür?
Bütün kanser tipleri vücudun temel yaşam ünitesi olan hücrelerimizden gelişirler. Kanseri anlamak için normal hücrelerin nasıl kansere dönüştüğünü bilmek faydalı olacaktır.
Vücudumuzdaki sağlıklı hücreler bölünebilme yeteneğine sahiptirler. Ancak, kas ve sinir hücrelerinde bu özellik bulunmaz. Ölen hücrelerin yenilenmesi ve yaralanan dokuların onarılması amacıyla bu yeteneklerini kullanırlar. Yaşamın ilk yıllarında hücreler daha hızlı bölünürken, erişkin yaşlarda bu hız yavaşlar. Fakat hücrelerin bu yetenekleri sınırlıdır, sonsuz bölünemezler. Her hücrenin hayatı boyunca belli bir bölünebilme sayısı vardır. Sağlıklı bir ne kadar bölüneceğini bilir ve gerektiğinde ölmesini de bilir. Buna apoptosis yani hücrenin programlı ölümü denir. Normalde vücudun sağlıklı ve düzgün çalışması için hücrelerin büyümesi, bölünmesi ve daha çok hücre üretmesine gereksinim vardır. Bazen buna rağmen süreç doğru yoldan sapar, yeni hücrelere gerek olmadan hücreler bölünmeye devam eder. Bilincini kaybetmiş kanser hücreleri, kontrolsüz bölünmeye başlar ve çoğalırlar. Fazla hücrelerin kütleleri bir büyüklük veya tümör oluştururlar.
Hücrelerin merkezinde çekirdek içinde hücrenin ve organizmanın genetik bilgisinin saklandığı elektron mikroskopu ile de görüntülenebilen DNA olarak adlandırılan mikroskopik iplikçikler mevcuttur. DNA hücrenin normal fonksiyonlarını görmesi için gereklidir. Kanserli hücreler bu DNA iplikçiğindeki hasardan dolayı oluşur. Hücrenin normal yaşam siklusunda DNA hasarı olsa da hücre ya bunu onarır ya da ölür. Kanserli hücrelerde hasarlanmış DNA onarılamaz ve kontrolsüz çoğalma başlar. DNA çevresel etkenler (kimyasallar, virüsler, tütün ürünleri veya aşırı güneş ışını vs gibi) nedeniyle hasar görebilir.
Kanser hücreleri birikerek tümörleri oluştururlar. Tümörler iyi huylu veya kötü huylu olabilirler. İyi huylu tümörler kanser değildir. Bunlar sıklıkla alınırlar ve çoğu zaman tekrarlamazlar. İyi huylu tümörlerdeki hücreler vücudun diğer taraflarına yayılmazlar. En önemlisi iyi huylu tümörler nadiren hayatı tehdit ederler. Kötü huylu tümörler kanserdir. Kötü huylu tümörlerdeki hücreler anormaldirler ve kontrolsüz ve düzensiz bölünürler. Bu tümörler normal dokuları sıkıştırabilirler, içine sızabilirler ya da tahrip edebilirler. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan ya da lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Gittikleri yerlerde tümör kolonileri oluşturur ve büyümeye devam ederler. Kanserin bu şekilde vücudun diğer bölgelerine yayılması olayına metastaz adı verilir.